
Özbekistan halk sanatçısı Yulduz Usmonova, «Milliy» televizyon kanalının «İnsan Değeri» programına verdiği röportajda, ilk kez «zapret»e düştüğünde Avrupa'ya gittiğini, ikinci kez gayri resmi yasaklara maruz kaldığında kendisi ve aile üyelerine yapılan haksızlıklardan bahsetti.
Yulduz Usmonova'nın anlattığına göre, ilk kez 1992 yılında «zapret»i yaşadı. O zaman çaresizlikten Avrupa'ya çıkmak zorunda kaldığını, vize süresi dolunca Taşkent'e döndüğünde ise Özbekistan'a girişine izin verilmediğini ve tekrar geri gönderildiğini anlattı.
«Bugün ne kadar mutlu olsam da, o günleri hatırlattıklarında ezilip bitiyorum. Onlar tüm hayatımı zehirlediler. Hayatımın sonuna kadar o dönemi hatırlarsam tadım kaçar. Türkiye'ye gittiğimde torunum yeni doğmuştu, henüz bir yaşını bile doldurmamıştı. Torunumu görmek istemez miydim? Tüm aileyi dağıttılar, geri dönmüyor muyum? Şu anda her şeyim iyi, Allah'a şükür, o günler için de. Allah karşılığını verir. Hayranlarım konserimi bekleyip bekleyip vefat edenler oldu, çocukları ağlayarak geliyorlar,» diyor Yulduz Usmonova gözlerinde yaşlarla.
«Başımıza gelenlerde sadece ben zulüm görmedim. Anne babam Hacca gidemediler, akrabalarım devlet işinde çalışamadı, orada çiftçilikte kaldılar. ‘Gerekmez, baş gözümüzden sadaka, eğer benim arkamdan böyle olduysa benden razı olun, Allah bir rızkını verir. Fakir olsak da gururumuz var,’ dedim akrabalarıma. Akrabalarımızdan hiçbiri devlet işinde çalışamadı, hepsini yaktılar. Hacca gitmek için beklediğimiz sırayı da kaldırdılar. Böyle günler yaşadık, tarih affeder mi?
Babama rahmetli çok harika, sade bir insandı. Kimseyle işi yoktu. Emekli olup tarlaya gider, hayvanlarına ot verirdi. Bu işlerle meşguldü. Babama ‘Kızınız tutuklandı mı?’ dediklerinde, ilk kalp krizini o zaman geçirmişti. Hiç unutmuyorum,» diyor sanatçı gözyaşlarını tutamayarak. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın