Rusya ve ABD liderlerinin 15 Ağustos’ta planlanan görüşmeleri yalnızca siyasi alan için değil, küresel finans sistemi için de son derece önemli. Görüşmenin sonuçları petrol, altın, döviz kurları ve hisse senedi fiyatlarına kaçınılmaz olarak etki edecektir. Uzmanların bu dört finansal araçla ilgili öngörülerine değiniyoruz.
Petrol. Son haftalarda Brent petrol fiyatının dinamiği, Donald Trump’ın açıklamalarına ve yatırımcıların Rusya petrolünü satın alan ülkelere (başta Hindistan ve Çin) yönelik ikincil yaptırımlar konusundaki görüşlerine bağlı oldu. Temmuz sonunda fiyatlar zirveye çıkarak varil başına 73 doları aştı; iki başkanın zirvesine dair bilgilerin artmasıyla panik azaldı ve fiyatlar düştü. 12 Ağustos’ta Londra borsasında Brent’in varili 66 dolara kadar geriledi. Rusya petrolüne baskının azalması ihtimali nedeniyle kısa vadede bir ralli görülebilir, ancak orta vadede düşüş riski de sürer — arzın artması muhtemeldir.
Altın. 8 Ağustos’ta altın fiyatı tarihî rekor kırarak ons başına 3.534,1 dolara ulaştı. Bunun nedeni, ABD’nin 1 kg ağırlığındaki külçe altın ithalatına gümrük vergisi getirmesiydi. 2025’te, merkez bankalarının istikrarlı talebi ve çeşitli belirsizlikler nedeniyle altının cazibesi korunacak ve ons başına 3.200–3.300 dolar civarında dengelenmesi öngörülmektedir. Yatırımcılar için “güvenli liman” rolünün güçlenmesi, ETF akımları ve fiziki talepteki değişimler de odakta olacaktır.
Dövizler. Rusya’ya yönelik yaptırımların yumuşatılması ihtimali karşısında rublenin güçlenme olasılığı yüksek. Ancak yurtdışına döviz çıkışı artabilir — özellikle dış ödemeler yeniden yoluna konursa. Bu da kısa vadede ruble üzerinde baskı oluşturur ve kur dalgalanma bandını genişletir. Yüksek oynaklıkta risk yönetimi, hedge ve likidite tamponu kritik önem taşır.
Hisseler. Rusya’ya karşı yaptırımların kaldırılması kolay olmayacaktır; çünkü birçok kısıtlama Avrupa Birliği tarafından getirilmiştir. Buna rağmen, enerji ve lojistik sektörlerindeki uluslararası şirketlerin hisseleri olası yön değişiminden fayda görebilir. Talep-arz zincirlerinin onarılması, sigorta ve taşımacılık hatlarına yatırımların geri dönmesi gibi etkenler değerlemeleri destekleyebilir.
Ne yapılabilir? Zirve öncesi ve sonrasındaki haber akışında duygusallık yüksek olacaktır — kararlar veriye dayanarak alınmalıdır.
- Petrolde — arz sinyalleri ve stok raporu;
- altında — merkez bankası alımları ve gümrük politikası;
- dövizlerde — yaptırım söylemi ve sermaye hareketi;
- hisselerde — sektör bazında kâr tahminleri belirleyici olacaktır.
En önemlisi, birkaç senaryo hazırlayıp riski çeşitlendirmektir. Görüşme nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, piyasalar kısa vadeli dalgalanmalara hassastır — stratejik yaklaşım ise her zaman “uzun mesafede” kazanır.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
