2025 yılı itibarıyla, dünyadaki en büyük servetlerin giderek büyük metropoller çevresinde yoğunlaştığı bir kez daha doğrulandı. Yeni bir infografik, dünya çapında en fazla milyarderin yaşadığı 20 lider şehri sıralayarak küresel servet coğrafyasını açıkça ortaya koydu.
Görsel veriler Forbes dergisi tarafından sunuldu ve her yıl yayımlanan dünyanın en zengin insanları sıralamasına dayanıyor. Bu verilerle birlikte servetin nerede toplandığı, hangi şehirlerin finansal merkezler haline geldiği net bir şekilde görülebiliyor.
New York — mutlak lider
Sıralamanın birinci sırasında büyük bir farkla New York yer aldı. Bu metropolde 109 milyarder yaşıyor. Bu büyük üstünlük tesadüfi değil: yıllar boyunca oluşan finansal liderlik, küresel sermaye akışları, yatırım fonları, büyük bankalar, gayrimenkul piyasası ve uluslararası şirketlerin merkezlerinin burada toplanması New York'u bir servet merkezi haline getirmiştir.
Hiçbir şehir milyarderlerin “yoğunluğu” bakımından ona yaklaşamıyor. İkinci sırada bulunan Hong Kong, New York'tan 30 kişiden fazla bir farkla geride kalıyor. Bu durum, Amerikan metropolünün küresel servet ekosistemindeki benzersiz konumunu daha da güçlendiriyor.
Moskova ve Asya metropolleri
Üçüncü sırada Moskova bulunuyor ve burada 73 milyarder yaşamaktadır. Rusya'nın başkenti, hâlâ büyük sanayi, enerji ve finansal kaynaklar sayesinde servetin toplandığı önemli bir merkez olmaya devam ediyor.
Sıralamanın büyük bir kısmını ise Asya şehirleri oluşturuyor. Mumbai, Pekin, Şanghay, Singapur ve Şenzen ilk on sırada yer aldı. Özellikle Çin, Pekin, Şanghay, Şenzen, Hangzhou ve Guangzhou gibi birden fazla şehirle öne çıkıyor ve ülkedeki servetin ne kadar hızlı büyüdüğünü gösteriyor.
Hindistan ve yeni servet dalgası
Hindistan da ayrı bir dikkat çekiyor. Mumbai ve Delhi şehirleri, yerel milyarderlerin hızlı artışını yansıtıyor. Bu durum, hızla büyüyen ekonomik kalkınma, büyük iç pazar ve teknoloji, üretim ile hizmet sektörlerindeki güçlü pozisyonlarla bağlantılıdır.
Avrupa ve ABD: Geleneksel merkezler hala güçlü
Asya'nın rolü giderek artmasına rağmen, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki klasik servet merkezleri rekabetçiliğini koruyor. Londra, Paris ve Milano, hâlâ çok zengin bir nüfusun yaşadığı şehirler arasında yer alıyor.
İlk yirmi sıralamasında yer almayan Dallas, Chicago ve Palm Beach gibi şehirler, ABD'de servetin finans, teknoloji, enerji ve gayrimenkul merkezlerinde nasıl dağıldığını gösteriyor. Aynı zamanda, Palo Alto gibi nispeten küçük ama etkili şehirler, teknoloji sektörünün yeni servetler yaratmada ne kadar büyük bir rol oynadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Sonuç
Genel olarak, yeni sıralama, dünya üzerindeki servet haritasının zamanla Asya'ya doğru kaymakta olduğunu, ancak New York gibi geleneksel finans devlerinin liderliği uzun yıllar boyunca elden bırakmayacağını gösteriyor. Servet artık yalnızca ülkeler düzeyinde değil, aynı zamanda şehirler arasında da rekabet konusu olmaya başladı.
Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.
