
Çoğu insan tembelliği sıradan bir tembellik, iradesizlik veya bir kişinin kişisel kusuru olarak algılar. Ama gerçek çok daha derin. Bilimsel ve psikolojik görüşlere göre, tembellik, insan beyninde tetiklenen belirli programların ve koruyucu mekanizmaların sonucudur. Yani sorun "istememek" değil, "yapamama" durumudur.
Aslında, tembelliğin arkasında insanı korumaya yönelik bilinçsiz süreçler yatar. Beyin her zaman güvenlik ve enerji tasarrufu için çalışmıştır. Bu nedenle, bazı durumlarda eylemleri durdurmaya ve insanı "savunma durumuna" geri döndürmeye çalışır.
Uzmanlar, tembelliğe yol açan en yaygın üç ana nedene dikkat çekiyor.
Kaynak eksikliği gizli bir nedendir
Çoğu durumda, insan zayıf kalır. Beyin enerji tasarrufu moduna geçer ve aktiviteyi tehlikeli veya aşırı olarak değerlendirir. Bu durum bazen nesilden nesile aktarılan koruyucu programlarla ilişkilendirilebilir. Geçmiş zamanlarda, hayatta kalmak için çok az hareket etmek güvenli kabul edilirdi. Bugün, kanepe, telefon veya dizi bu "güvenli çalı"nın rolünü oynar.
Yarım küreler arası boşluk
Sağ yarım küre hayal kurar, sol yarım küre ise plan yapar. Eğer birbirleriyle "bağlanmazlarsa," insan hareket edemez. İstek var, ama nasıl gerçekleştirileceği bilinmiyor. Sonuç olarak, beyin aktiviteyi durdurur ve insanı pasif hale getirir.
Aktivitenin stres olarak algılanması, hareketsizliğin rahatlama olarak algılanması
Çocukken sık sık "sessiz kal," "zor verme" ifadeleri işitildiğinde, beyin aktiviteyi stres hormonu olan kortizol ile ilişkilendirir. Aksine, sessiz oturduğu için övülen bir çocukta hareketsizlik dopamin - rahatlama hormonu - ile uyumlu hale gelir. Büyürken, beyin dofamini arar ve insanı hareketsizliğe teşvik eder.
Bu nedenle, kendini zorlayarak "gel, hareket et" demek genellikle işe yaramaz. Aksine, bu içsel direnişi artırır ve kişinin değersiz hissetmesine neden olur.
En önemlisi, tembelliğe karşı savaşmak zorunda değilsiniz. Onunla "savaşmak" değil, onu anlamak gerekir. Ana görev, beyinde engellenen programları kademeli olarak yeniden yapılandırmak, kaynak durumunu geri yüklemek ve hemisferler arasındaki uyumluluğu iyileştirmektir.
İşte o zaman gayret, çaba ve hedefe yönelik çaba kendiliğinden ortaya çıkar. Tembellik yavaş yavaş ortadan kalkar. Bu süreçte kendini suçlamak değil, kendini anlamak en doğru adımdır.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.