İsrail, nükleer tehdide yanıt olarak Hamaney'i ortadan kaldırmayı dışlamadı

İran ve İsrail arasındaki Orta Doğu'daki tırmanan çatışma yeni ve tehlikeli bir aşamaya girdi. Wall Street Journal, üst düzey bir İsrailli yetkiliye atıfta bulunarak, İsrail'in kendisini nükleer bir tehditten korumak için İran'ın Yüce Lideri Ayetullah Ali Hamaney'i öldürme olasılığını dışlamadığını bildirdi. Kaynak, Ayetullah'ın suikastının İsrail için "tabu olmadığını" ve ülkenin güvenliği için gerekli görmesi halinde gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Raporlara göre, İsrail ve İran arasındaki savaş "Tahran nükleer programından vazgeçene veya İsrail bu İran kabiliyetini tamamen yok edene kadar" devam edecek. İsrailli yetkililer nükleer altyapıya saldırılarla sınırlı değil, aynı zamanda düşmanın siyasi ve askeri istikrarını da baltalamayı hedefliyor. İsrail'in Channel 12 kanalı da bir hükümet kaynağına atıfta bulunarak bunu bildirdi.

Çatışmanın kökenlerine ve mevcut durumuna bakarsak, 13 Haziran gecesi İsrail, İran'ın nükleer silah geliştirme çabalarına yanıt olarak nükleer ve askeri tesislere saldırılar başlattı. Bu hava saldırıları sonucunda İslam Devrim Muhafızları Kolordusu'nun birkaç lideri ve önde gelen nükleer fizikçiler öldürüldü. Özellikle Kolordu Komutanı Hüseyin Selami, İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Hatem el-Enbiya Birimi Komutanı Gulam Ali Raşid ve bilim insanları Feridun Abbasi Davani ve Azad Muhammed Mehdi Tehrançi hayatını kaybedenler arasındaydı. Toplam 78 kişi öldü ve 320'den fazla kişi yaralandı.

Bu İsrail saldırılarına yanıt olarak İran'ın Yüce Lideri Ali Hamaney bu eylemleri açık savaş olarak nitelendirdi. Hamaney konuşmasında "Savaşı onlar başlattı. Kötülüklerinden sonra hayatta kalmalarına izin vermeyeceğiz" dedi. Aynı akşam İran'ın İslam Devrim Muhafızları Kolordusu Gerçek Vaat-3 Operasyonu'nu başlattı ve İsrail'e üç füze saldırısı düzenledi.

Durum giderek gerginleştikçe bölgedeki güvenlik ve barış sorunları daha acil hale geliyor. Tüm uluslararası toplum, İsrail'in nükleer tehdide ne kadar kararlı bir şekilde yanıt verebileceğini ve bölgesel ve küresel sonuçların ne olacağını yakından izliyor.