
Beyaz Saray’ın duvarları arasında yine önemli ve ciddi meseleler tartışılıyor. Resmi kaynaklara göre, ABD Başkanı Donald Trump ve ulusal güvenlik danışmanları arasında yapılan son toplantı bir saatten fazla sürdü ve ABD dış politikasındaki en güncel sorunlardan biri olan İran-İsrail ilişkileri konusunda kesin bir sonuca varılamadı.
17 Haziran Salı günü CNN’in yayımladığı habere göre, Beyaz Saray’da yapılan toplantıda Trump, ABD’nin İsrail’in İran’a karşı olası askeri operasyonuna katılması ihtimalini ciddi şekilde değerlendirdi. Başkanın bu seçeneği şahsen incelediği bildirildi. Ancak, danışmanlarının bu konuda tam bir fikir birliğine varamadığı — Beyaz Saray’da bu konuda anlaşmazlıklar ve karşıt görüşler olduğu belirtildi.
CBS News Beyaz Saray muhabiri Sara Cook’a göre, Trump’ın yakın çevresindeki danışmanlar arasında bile tam bir birlik yok. Amerikan siyasi elitinde de görüşlerin tamamen bölündüğü anlaşılıyor. Kimileri güvenlik açısından temkinli olmayı talep ederken, kimileri ise İran’a karşı daha sert önlemler alınmasını öneriyor.
Bu sırada, CNN’in aktardığına göre ABD son günlerde Orta Doğu’ya 30’dan fazla askeri uçak konuşlandırdı. Kaynaklara göre, Trump ABD hava kuvvetlerine İsrail uçaklarına yakıt ikmali yapma veya başka lojistik destek sağlama talimatı verebilir. Bu da bölgedeki çatışmanın daha da şiddetlenebileceğine işaret ediyor.
The New York Times gazetesi ise kaynaklarına dayanarak, ABD İsrail’e katılır ve İran’ın Fordo’daki önemli nükleer tesisine saldırırsa, Tahran’ın Amerikan üslerine saldırmak için zaten füze ve diğer silahlarını hazır tuttuğunu bildirdi. Bu, çatışmanın büyüme riskini daha da artırıyor.
Bunun yanı sıra, Washington, Yemen’deki Husiler tarafından Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırıların artmasından, Irak ve Suriye’deki İran yanlısı güçlerin ise ABD üslerine doğrudan saldırı başlatmasından endişe ediyor. Böyle bir durumda, ABD’nin tüm Orta Doğu’daki çıkarları tehdit altına girebilir.
Uzmanlara göre, eğer Washington bu çatışmanın dışında kalırsa, bölgedeki etkisini kaybedebilir. Katılırsa, büyük bir askeri çatışmaya ve yeni jeopolitik sorunlara yol açabilir.
Sonuç olarak, ABD’nin siyasi ve askeri elitleri önünde son derece karmaşık bir seçim duruyor: bir yanda uluslararası güvenlik ve devlet çıkarları, diğer yanda ise bölgedeki barış ve istikrarı korumak. Görünüyor ki Trump’ın vereceği her karar, sadece Amerika’yı değil, tüm dünyayı etkileyecek. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler