Shaolin Tapınağı, Budizm, huzur ve dövüş sanatlarıyla tanınan kutsal bir mekândır. Ancak son günlerde bu kutsal mekân, onur ve şüphe fırtınasına yakalanmış durumda. China Daily’nin haberine göre, Çin’in Henan eyaletinde bulunan bu tapınağın başrahibi Shi Yongxin ciddi suçlamaların hedefinde.
Kendisine yönelik soruşturmalar sürdürülüyor. Bilgilere göre, Shi Yongxin tapınağın mal varlığı ve kaynaklarını kişisel çıkarları için kullandığı şüphesiyle suçlanıyor. Ayrıca birkaç kadınla “uygunsuz ilişkiler” yaşadığı da öne sürülüyor. Bu ise rahiplerin verdiği yemine açıkça aykırıdır. Çünkü rahipler hırsızlık, cinsel ilişkiler ve dünyevi maddi kazançlardan uzak duracaklarına söz verirler.
Shi Yongxin, 1999 yılında başrahip olarak atanmış ve o zamandan beri Shaolin Tapınağı’ndaki faaliyetleri ile dünya çapında tanınmıştır. Kendisi “Shaolin Ticaret ve Sanayi Şirketi”ni kurmuş, bu şirket aracılığıyla Budizm, dövüş sanatları ve tapınakla ilgili 200’den fazla ticari markayı tescil ettirmiştir. Bu durum tapınağın bir ticaret merkezine dönüşüp dönüşmediği konusunda tartışmalara yol açmıştır.
Bununla birlikte, tapınağın bağış fonları, dövüş sanatları okulları, yayınevleri ve film stüdyolarına sahip olması da pek çok soruyu beraberinde getirmiştir. Çünkü ahlaki ve manevi eğitimle yönetilmesi gereken bir tapınak nasıl bu kadar ekonomik güce sahip olabilir?
Dikkat çeken bir diğer nokta ise bu suçlamaların ilk kez gündeme gelmediğidir. South China Morning Post’a göre, Shi Yongxin 2015 yılında da benzer suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı. Eski öğrencisi onu fonları zimmetine geçirmekle ve evlilik dışı çocuk sahibi olmakla suçlamıştı. Ancak 2016 yılında dava mahkeme tarafından düşürülmüştü.
Bugün ise tekrar gündeme gelen şüpheler ve yeni bilgiler, en üst düzeyde tartışmalara sebep olmakta. Tapınak son yıllarda turistler, sinemacılar ve iş insanları için cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Ancak ruhani yönü hâlâ var mı, sorusu ortada duruyor.
Şu anda resmi makamlar Shi Yongxin hakkında nihai bir karar vermemiştir. Ancak soruşturmalar aktif bir şekilde devam etmektedir. Tapınak çalışanları ve yerel halk bu durumdan dolayı kafası karışık ve üzgün. Çünkü onlar için Shaolin kutsal bir yerdir ve bu tür şüpheler onları derinden etkilemektedir.
Toplumda bu olay büyük tartışmalara yol açmıştır. Pek çok kişi bunu manevi liderlik ile maddi kazanç arasındaki bir çatışma olarak değerlendirmektedir. Bu olayın nasıl sonuçlanacağını zaman gösterecek. Ancak açık olan bir şey var ki: Shaolin artık yalnızca barış ve kutsallığın simgesi olarak görülmeyebilir.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
