16 Ağustos'ta Termez şehrinde şu olay meydana geldi. Bir adam, karısını acımasızca dövdü ve kadın, küçük çocuğuyla birlikte evden kaçmak zorunda kaldı.
Zarar gören kadın, 6 yıl boyunca kocasının sürekli şiddetine maruz kaldı. Kadın, değişim beklediğini, ancak her şiddet olayından sonra durumun değişmediğini söyledi. Bir gün, bir şiddet olayından sonra, kontrolünü kaybederek çocuğuyla evden kaçtı.
Güvenlik kamerası görüntülerinde kadının aceleyle kaçarken sadece çocuğunu alarak çıktığı görülüyor. Kadının iddiasına göre, adam çalışmıyordu ve çocukları kendi başına büyütüyordu. Ayrıca sürekli olarak kadından para zorla alıyor ve yasa dışı maddeler kullanıyordu. Aile üyeleri, adamın davranışını biliyorlardı ancak müdahale etmediler. Zarar gören kadının eşi, kadına şiddet uygulamayı “normal bir durum” olarak görüyordu. Kadını, istemediği bir şey yaptığı için cezalandırmayı haklı görüyordu.
Kadının söylediklerine göre, eğer adam bu kadar zalim olsaydı, kadın hayatta kalmazdı. Bu olay, toplumda kadınların bazen erkeklere ait bir mal gibi görülmesine ve buna bağlı olarak aynı şekilde muamele görmesine neden olduğunu gösteriyor. Bir kez daha, şiddetin hiçbir şekilde haklı çıkarılamayacağını vurguluyoruz.
Sonuç olarak, bu suç, sadece adamın eylemleriyle ilgili değil, aynı zamanda düşünceleri ve davranışlarıyla da bağlantılıdır ve sosyal bir sorumluluğun gizlendiği bir durumdur. Kadınlar asla şiddet görmek zorunda değildir. İçişleri Bakanlığından bu durumu incelemelerini ve bir soruşturma başlatmalarını talep ediyoruz.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!