"Örümcek Ağı" operasyonu: Rusya nasıl cevap verecek?

Ukrayna'nın Rus askeri hava üslerine yönelik "Örümcek Ağı" operasyonunu gerçekleştirmesinin üzerinden üç gün geçti. Bu süre zarfında insansız hava araçlarını Rusya topraklarına taşıyan kamyonun nasıl hareket ettiği ve uçakların yandığı üslerin uydudan çekilen görüntüleri de dahil olmak üzere birçok detay yayımlandı. Rusya'nın bu sansasyonel operasyona nasıl bir yanıt vereceği, son günlerin en önemli tartışma konusu haline geldi.

Putin sessiz

Ruslar, Ukrayna cephede ya da genel olarak savaşta bir başarı elde ettiğinde her zamanki gibi Vladimir Putin'in tepkisini bekliyorlar. Ancak yıllardır Putin'in davranışlarını gözlemleyenler, karar alma sürecinde dış faktörlerin neredeyse hiç etkili olmadığını biliyor.

Putin, Rusların hayal ettiği gibi Ukrayna’ya nükleer bir saldırı emri de verebilir, ancak bunu Kiev’in herhangi bir eylemi zorunlu kılmaz. Putin için Ukrayna’nın yaptıklarına tepki vermek, onlarla hesaplaşmak anlamına gelir. Zelenski’nin liderliğindeki Ukraynalılarla hesaplaşmak ise Rusya başkanına göre küçük düşürücü bir şeydir.

Ukrayna'nın "oyuncak dronlarla" Rus stratejik bombardıman uçaklarını imha etmesine Putin şu ana kadar herhangi bir tepki göstermedi. Örneğin, o zamandan sonra Nikol Paşinyan'ı doğum günü nedeniyle tebrik etti, Baykonur uzay üssünün 70. yıldönümünü kutladı, Rusya çocuk hakları yetkilisi ve ardından çevre kaynakları bakanı ile görüştü. Özellikle orman yönetimi, iklim değişikliğine adaptasyon ve kentsel atık yönetimi gibi konuları ele aldı.

Putin’in Ukrayna saldırılarının ardından televizyonda çıkıp “Şimdi böyle yapacağız”, “Şu füzeyi fırlatacağız” demesini bekleyenler, aslında onu hiç tanımayanlardır. Putin bunu asla yapmaz, düşündüğünüzden çok daha soğukkanlı ve hesapçıdır. Onun için en büyük tabu, düşmanının onu kızdırdığını kabul etmektir. Sonuçta, doğum gününde Kırım köprüsü havaya uçurulduğunda bile soğukkanlılığını koruyabilmişti.

“Nükleer saldırı yapmalıyız”

Rus toplumunda “Örümcek Ağı” operasyonu büyük bir rahatsızlık yarattı. Bu, daha çok psikolojik bir saldırıydı. Çünkü Ukrayna ucuz dronlarla Rusya’nın havacılığına 7 milyar dolarlık zarar verdiğinde, ülkede ekmek, et, yumurta, karabuğday ya da votka fiyatları artmadı. Ruslar maaşlarını almaya devam ediyor. Şehirler hâlâ güvenli, en azından Ukrayna şehirleriyle karşılaştırıldığında.

Genel anlamda, bu operasyon Rusların yaşamlarını değiştirmedi. Ancak televizyonlardaki söylemleri yıllardır dinleyen halk, savaş başlayınca Ukraynalıları "millet değil", Ukrayna'yı ise "sahte bir devlet" olarak görmeye alışmıştı. Savaşa karşı olan arkadaşlarına, “Rusya’ya karşı NATO ve ABD savaşıyor, Ukrayna’nın gücü yetmez” diyerek tartışıyorlardı. Ama işte, Trump geldikten bu yana Ukrayna, dev komşusuna karşı tek başına savaşıyor. Üstelik ucuz "oyuncak dronlarla" Rusya’nın stratejik uçaklarını imha ediyor.

Evet, işte bu “sahte devlet”in Rusya’nın yüksek mevkilerinden küçümsenen temsilcileri, Rus halkına çok güçlü bir psikolojik darbe vurdu.

Sonuç olarak Ruslar artık liderlerinden nükleer saldırı talep ediyor. Evet, bu tür talepler karanlık 24 Şubat’tan beri yüzlerce kez dillendirildi, ancak bu sefer daha yüksek sesle isteniyor. Putin, yakın zamanda Pavel Zarubin ile yaptığı röportajda Rusya’nın nükleer silah kullanmasına gerek olmadığını söylemiş, “Şimdi de olmayabilir” demişti. Ancak o zaman Rusya nispeten üstün bir pozisyondaydı. “Örümcek Ağı” operasyonu, tıpkı Herson’un yarısının geri alınması ya da Harkiv’deki karşı saldırı döneminde olduğu gibi, askeri açıdan çok daha zayıf olan Ukrayna’yı müzakerelerde psikolojik üstünlük konumuna taşıdı – en azından geçici olarak.

Futbol tabiriyle ifade edersek, sahada üç kişi eksik kalan, kalede savunmacısı olmayan, tamamen tükenmiş bir Ukrayna, çok güçlü ve hâlâ formda bir Rusya’ya karşı köşe vuruşundan skoru eşitledi. Evet, kalan dakikalarda büyük ihtimalle Ukrayna skoru koruyamayacak ama şu anda skorda eşitlik var ve psikolojik üstünlük Kiev’de. Savaşta da durum şu an böyle…

Yanıt gelecek mi?

Rusya eski cumhurbaşkanı Dmitriy Medvedev kendi kanalında bir paylaşım yaptı. “İntikam bekleyen herkese” diyerek başladığı mesajında, “Patlaması gereken her şey elbette patlayacak. Yok edilmesi gerekenler yok edilecek” dedi.

Fark ettiyseniz, Medvedev bile “Örümcek Ağı” operasyonuna karşı sakin bir tavır sergiledi.

Saldırıdan bir gün sonra Rusya, savaşın başladığı tarihten bu yana ilk kez “Kinzhal” füzesini fırlattı. Bu, Rusya'nın en korkutucu füzelerinden biridir ve özellikle stratejik bombardıman uçakları tarafından taşınır. Bu saldırıyla Rusya, “Bakın, stratejik havacılık hâlâ yerinde duruyor” demek istemiş olabilir.

Ancak savaş yanlıları bu “Kinzhal” ile tatmin olmadı. Bu nedenle büyük ihtimalle Kiev’e karşılık verilecek. En azından aşırı vatanseverlerin gazını almak için. Belki yine Rusların çok sevdiği “Oreshnik” füzesi başka bir yere fırlatılır. Ama nükleer saldırı olmayacağı kesin. Çünkü Putin zaten müzakerelerle lehine çözebileceği bir savaşı daha da karmaşık hale getirmek istemiyor…

Telegram’da «Zamin»i takip edin!