Nükleer Tehdit Ortadan Kalktı mı? ABD Saldırıları Ne Kazandırdı?
Amerika Birleşik Devletleri'nin İran’daki nükleer tesislere gerçekleştirdiği saldırıların ardından dünya medyası ve uluslararası uzmanlar arasında ciddi tartışmalar başladı. Bu saldırılar gerçekten İran’ın nükleer programını yok etti mi? Yoksa sadece geçici bir durdurma mı?
İstihbarat: Nükleer program tamamen yok edilmedi
24 Haziran’da CNN ve The New York Times tarafından yayınlanan bilgilere göre, ABD’nin Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer komplekslere düzenlediği saldırılar büyük zarar verse de, programı tamamen ortadan kaldırmadı. Pentagon ve Amerikan istihbarat kurumlarının Beyaz Saray ile uyumsuz olarak bağımsız açıklama yapması dikkat çekti.
Bu bilgiler Başkan Trump’ın öfkesine neden oldu. Gazetecilere “kaybedenler” ve “çöp” diyerek, askeri pilotlardan özür dilenmesi gerektiğini belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt ise bu şüpheleri başkana karşı siyasi saldırı olarak değerlendirdi.
Hedef alınan tesisler ve mevcut durumları
ABD yetkilileri, Fordo nükleer tesisine 13,6 tonluk 12 adet sığınak delici bomba atıldığını açıkladı. Ayrıca Natanz ve İsfahan komplekslerine havadan ve denizaltılardan Tomahawk füzeleri fırlatıldı. Ancak Bloomberg ajansı, uydu görüntüleri ve UAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) kaynaklarına dayanarak, saldırıların esas olarak yer üstü yapıları tahrip ettiğini, reaktörlerin ise sağlam kaldığını bildirdi.
Sonuç olarak, reaktörlerden radyoaktif sızıntı kaydedilmedi ve bu da hasarın sınırlı olduğunun önemli bir kanıtı olarak değerlendirildi.
Santrifüjler ve zenginleştirilmiş uranyum önceden mi taşındı?
İstihbarat raporlarına göre, İran bu tesislere saldırı ihtimalini önceden tahmin ederek zenginleştirilmiş uranyum stoklarını ve ana santrifüjleri gizli bölgelere taşıdı. Ayrıca ülke içinde gözlerden uzak küçük gizli laboratuvarların da bulunduğu iddia ediliyor.
Bu da gösteriyor ki İran, olası askeri saldırılara karşı önceden plan yapmış ve nükleer programını sadece büyük tesislerle sınırlamamış.
İsrail’in rolü de unutulmamalı
Uzmanlar, İsrail’in ABD’yi bu saldırılara katılmaya teşvik ettiğini vurguluyor. ABD'nin elindeki GBU-57A tipi ağır bombalar, dağ içindeki Fordo gibi tesislere ulaşabiliyor. Bu saldırılardan sonra İsrail, güvenliği konusunda endişe duyduğunu belirtmiş ve Tahran’a karşılık verilmesi gerektiğini savunmuştu.
Tahran’ın resmi görüşü: programımız durmayacak
İran ise hiç tereddüt etmeden nükleer programını sürdüreceğini açıkladı. Ülke yetkilileri, tesislere yapılan saldırıların programı durdurmak için yeterli olmadığını ve yeni stratejilerle yeniden başlatacaklarını belirtti.
Küresel krize yol açabilecek çatışmalar
Artık dünya kamuoyu şu soruyu soruyor: ABD ve İsrail bu hamleyle nükleer tehdidi ortadan kaldırdı mı, yoksa dünyayı daha tehlikeli bir aşamaya mı soktu? Analistler, siyasi ve diplomatik adımlar güçlendirilmezse, gelecekteki saldırıların eski hataları tekrarlayabileceğini vurguluyor.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler
