date

Jennifer Lopez Çorsu’da pilav yedi mi?

Jennifer Lopez Çorsu’da pilav yedi mi?

Ünlü şarkıcının konserinden ertesi gün yolum Çorsu pazarına düştü, öğle yemeği yemek için küçük bir lokantaya girip yarım porsiyon pilav söyledim.
İstemeden aklımdan şu soru geçti — acaba Jennifer Lopez’e hiç pilav ikram etmişler midir?

Eğer davet edilseydi, Jennifer Eski Juva pazarına gelebilirdi, ama gelmez.
Sebebi — onun çalışma programı, tüm yıldızlar gibi, sıkı bir şekilde planlanmıştır.
Gelseydi bile, pilavdan tadarak en fazla meyve ve sebzelerimizin harikalığını överdi muhtemelen.
Belki bir kere, gönlümüz için, pilavı harika bir yemek olarak över, 70 veya 80 yaşına geldiğinde röportajlarda sorulsa “Özbekistan’a gitmiştim” diye hatırlayabilirdi.

Konser organizatörlerinin şarkıcıyı pilavla ağırlaması ise daha gerçeğe yakındır.
Şarkıcı ve oyuncunun Taşkent ziyareti büyük yankı uyandırdı, konuşan da konuşmayan da konuştu.
Lopez’in konseri hakkında konuşmaların özellikle pazarda alevlenmiş olabileceğini düşündüm.
Girdiğim lokantada otuz-kırk kadar insan öğle yemeği yiyordu, ama konuşma konusu Amerikalı şarkıcı değildi.
Müşteriler bu sıcakta nasıl serinlenir ve günlük hayatın dertleri hakkında sohbet ediyorlardı.

Aralarında yabancılar da vardı: Çinli Müslüman bir aile ve Tacikistan’ın Pençikent şehrinden gelen bir baba-oğul.
Bir iki kelime konuştuk.
Pençikentli misafirler tedavi için geldiklerini, sınırdan hızlı geçtiklerini, arabaların çok olduğunu, Semerkand üzerinden Taşkent’e geldiklerini ve pazarın kalabalık olduğunu anlattılar.
Onlar, eski gidip gelmelerin yeniden başlamasından memnundu.

Çinli misafirlerle birlikte metroya indim.
Yeni metro trenleri serindi, dışarıdaki sıcak bir anda unutuldu.
Metroya varana kadar birçok yabancıya rastladık.
Türk kardeşler, İngilizler ve Ruslar, Kazak komşular pazarı dolaşıyorlardı.
Son altı-yedi yılda ülkemize gelen turistlerin arttığı hissediliyor.
Her gün sokaklarda, pazarlarda, parklarda, tıp merkezlerinde onlara rastlamak mümkün.

Turizm potansiyelimizi kullanmaya henüz başladık, ve daha büyük umut vaat eden yolun başındayız.

Verilere göre, geçen yıl Türkiye’ye 62 milyondan fazla turist geldi ve ülke bundan 65 milyar dolar gelir elde etti.
2025 yılının ilk yarısında ise Türkiye’yi 26 milyon 388 bin 831 kişi ziyaret etti, turizm geliri 25,8 milyar dolara ulaştı.
Tam da bizim bağımsızlığımızı kazandığımız dönemde Türkiye turizm potansiyelini artırmaya başladı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1992 yılında Antalya’da bir grup girişimciyi toplayarak:
“Allah bize böyle imkanlar verdi, bu durumdan faydalanarak gelir elde edebilir ya da paramızı boşa harcayabiliriz,” diyerek konunun özünü açıkladı.
Girişimciler ise birleşerek turizmden gelir sağlamak için tüm altyapıyı kurmaya başladılar.
Sonuç ise yukarıdaki verilerde açıkça görülüyor.

Türkiye’nin Özbekistan’daki eski büyükelçisi Olgan Bekar gazetemize verdiği röportajda:
“Turizm alanında ülkeniz büyük bir potansiyele sahip. Hiva, Semerkand, Buhara, Şehrisabz gibi turizm merkezleriniz var, imkanlar verimli kullanılırsa Özbekistan da dünyanın en cazip turizm ülkelerinden biri haline gelir,” demişti.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, ülkemize gelen turist akışı artıyor, kesinlikle azalmıyor.
Sınırlarımızın açılması, yakın ve uzak ülkelerle dostane iş birliğimizin hızla gelişmesi, yatırım yapmak isteyen yabancı iş insanlarına sağlanan imkanlar gerçekten ülkemizin turizm cazibesini artırıyor.

İnsan unutkandır.
Hatırlıyor musunuz, dokuz yıl önce kartımıza yatan parayı nakit çekemiyor, bazı “yardımcılara” yalvarmak zorunda kalıyorduk; emeklilerin yaşadığı zorlukları saymıyorum bile.
Bankada da, ATM’de de nakit almak zordu.
Döviz almak ise on kat daha zordu.
Çocuklarımız 9. sınıfı bitirince istemedikleri bir koleje veya liseye gitmek zorundaydı.
Üniversiteye girmek... “bunkerler”...
Sınav günü cep telefonlarının kapatılması başka bir gariplikti.
Otomobil satın almak da ayrı bir hikayeydi; tek üretici fabrika istediğini yapardı.
Tedaviye, geziye, yakın akrabayı görmeye gitmek zordu, komşu ülkede anne veya babasının cenazesine gidemeyenlerin üzüntüsü bambaşkaydı...

Şükür ki, bunların hepsi geride kaldı.
Şimdi vatandaşlık almış, dünyanın istediği ülkesine seyahat eden çok sayıda vatandaşımız var.
Gençlerimiz istedikleri okullara giriyor, dünyanın saygın üniversitelerinde okuyorlar.
Artık bir zamanlar kıtlık yaratan otomobil fabrikası taksitli ödeme kabul ederek vatandaşlarımıza araç teklif ediyor, ünlü markalar ülkemizde üretilip satılıyor.
Oluyormuş demek ki!
Bu arada, ülkemizin içinde adeta “ayrı bir ülke” haline gelmiş Taşkent için ikamet izninin kaldırıldığını, vilayetler arası geçişteki kontrol noktalarının kaldırıldığını anmaz olduk, unuttuk.
Bunların hiçbiri kolay olmadı.
Devletin siyasi iradesini ve çabasını daima hatırlamak gerekir.

Şimdi tekrar Jennifer Lopez’e dönelim.
Müzik megayıldızı dünya turnesi yapıyor.
Taşkent’e gelmeden önce 3 Ağustos’ta Ermenistan’ın başkenti Erivan’da konser verdi.
“Azatutyun” radyosunun Ermeni servisi, Lopez’in konserinin Ermenistan devlet bütçesine 6 milyon dolara mal olduğunu ve bu paranın nereye harcanacağı hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Şarkıcının ücretinin 2,5 milyon dolar olacağını belirtti.
2 Temmuz’da Erivan Belediye Başkan Yardımcısı Armen Pambukçyan, hükümetin Jennifer Lopez şovu için 7 milyon dolar ayırdığını, konsere 15 bin yabancı izleyicinin gelmesinin beklendiğini, her biri en az 500 dolar harcarsa giderlerin rahatça karşılanacağını bildirdi.
Pambukçyan, megayıldızın konserinin ülkeyi dünya çapında tanıtmaya hizmet edeceğini özellikle vurguladı.

Megayıldızın komşumuz Kazakistan’ın başkenti Astana’ya gelişi de büyük yankı uyandırdı.
Basın organları konserle ilgili haberleri peş peşe yayınladı, çeşitli görüşler dile getirildi.
Tengrilife gazetesi 8 Nisan’da, “Astana Konser” şirketi yapımcısı Malik Hasenov’un 1 Ağustos’ta gerçekleşecek Jennifer Lopez gösterisiyle ilgili sözlerini paylaştı.

Malik Hasenov, bu konserin devlet bütçesine 400 milyon tenge kazandıracağını, yurtdışından 15 bin izleyicinin geleceğini söyledi.
Aslında konsere 30 ülkeden 10 bin izleyici geldi.
Misafirler arasında vatandaşlarımız ve komşu Tacikistan’dan hayranlar da vardı.

Lopez’in Taşkent konserine 25 bin bilet satıldı ve bunların yüzde 67’si, yani 15 bini yabancılar tarafından alındı.
Bu izleyicilerin 4-6 günlük tur paketleri satın alarak ülkemizi gezmeyi planladıkları vurgulandı.

Konser vesilesiyle bu tür hesaplamalar ortaya çıktı, bu da sosyal medyada binlerce yoruma sebep oldu.
Bazıları konserin yapılmasını onayladı, bazıları ise tam tersini düşündü.
Bize göre, turizmi geliştirerek ülkemizi dünyaya tanıtmak için böyle konserler gereklidir.
Turizm hizmetlerini geliştirerek birçok iş imkanı yaratmak, halkın sürekli istihdamını sağlamak ve istikrarlı gelir elde etmesine imkan vermek mümkündür.

Şimdi yorumlar hakkında birkaç söz: yorumlar, sahibinin kim olduğunu, seviyesini gösterir ve genel ruh halini etkiler.
Yaklaşık 150 yıl boyunca önce Çarlık Rusyası, sonra Sovyet sistemi, sömürge politikası sonucunda ileri fikirli insanları yok etti, dünyaya bilim insanları yetişt

Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Haberler » Kültür » Jennifer Lopez Çorsu’da pilav yedi mi?