Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada her altı ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşiyor. Bu nedenle hastalığı derinlemesine incelemek, nedenlerini analiz etmek ve erken teşhisni yaxshilash için büyük projelere ciddi kaynak aktarılıyor, diye yazdı “The Lancet Oncology”.
Analizlere göre, 2016–2023 yılları arasında dünya genelinde kanser araştırmaları için toplam 108 bin hibe verildi ve bunların toplam değeri 51,4 milyar avro oldu. Devlet fonları ve hayır kurumlarının harcamaları dikkate alındı, ancak özel sektör masrafları dahil edilmedi.
Hangi ülkeler önde?
ABD — küresel fonların %57’si (25,2 milyar avro)
Avrupa Birliği ülkeleri — %16,8 (7,4 milyar avro)
Birleşik Krallık — %11,1 (4,9 milyar avro)
Japonya — %3,6 (1,6 milyar avro)
Avustralya — %2,9 (1,3 milyar avro)
Kanada ve Çin — %2,6 (1,3 milyar avro)
Görülüyor ki, ABD kanser araştırmalarına en fazla kaynak aktaran ülke olarak liderliğini koruyor. Ancak Avrupa ülkeleri de milyarlarca avro ayırarak önemli katkı sağladı.
Neden yoksul ülkeler geride kalıyor?
Araştırmaya göre, fonların büyük kısmı zengin ülkelerden geliyor ve çoğunluğu iç projelere yönlendiriliyor. Gelişmekte olan ülkeler ise tüm dönem boyunca yalnızca 48,4 milyon avro ayırdı.
Hangi alanlara daha çok kaynak gidiyor?
Ayrılan kaynakların %76’sı laboratuvar araştırmalarına kullanıldı. Özellikle meme kanseri, kan kanseri ve klinik deneylerin finansmanı öncelikli oldu.
Uzmanlar, bu tür büyük yatırımların sadece yeni ilaçların geliştirilmesinde değil, aynı zamanda hastalığın erken teşhisi ve önlenmesinde de önemli rol oynadığını vurguluyor.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
