
2025 yılı 13 Haziran'ında Hindistan’ın Ahmedabad şehrinde meydana gelen Air India uçuşunun ölümcül kazası, dünya çapında dikkatleri yeniden Boeing 787 Dreamliner uçağına çevirdi. Bu uçak, modern havacılığın en ileri örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak bu olay, 787 programına dair yıllardır süren eleştirileri ve uyarıları yeniden gündeme getiriyor.
Dreamliner ilk kez 2009 yılında uçtu ve o zamandan bu yana dünya genelinde bir milyardan fazla yolcu taşıdı. 2025 yılına gelindiğinde, dünya çapında 1.100’den fazla 787 uçağı hizmet veriyor. Şu ana kadar 787 ile ilgili büyük bir trajik kaza kayıtlara geçmemişti. Ancak Air India trajedisi bu algıyı değiştiriyor.
Ortaya çıkan sorun sadece kazayla sınırlı değil. Yıllar boyunca Boeing’in eski ve mevcut mühendisleri ile kalite kontrol çalışanları, uçak üretim sürecinde güvenlik standartlarına uyulmadığı konusunda defalarca uyarılarda bulundu.
Boeing 787 Dreamliner, kompozit malzemelerle inşa edilen ilk ticari uçaktır. Gelişmiş aerodinamiği, tasarruflu motorları ve modern elektrik sistemleriyle öne çıkar. Ancak üretim aşamasında, şirket Güney Karolina’daki fabrikasında ciddi kalite kontrol sorunlarıyla karşılaştı.
Eski kalite denetçisi John Barnett, 2019 yılında BBC’ye verdiği röportajda, fabrikadaki parça izleme sisteminin bozuk olduğunu ve bazı işçilerin, özel çöp kutularından aldıkları hatalı parçaları uçaklara taktığını söyledi. Ona göre bazı parçalar yanlış şekilde monte edilmiş, bu da elektrik kablolarının tehlikeli yerlere düşmesine neden olmuş.
Boeing bu iddiaları reddetti, ancak ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) bağımsız bir soruşturma yürüterek bazı iddiaları doğruladı.
Boeing, son yıllarda iç kültürü ve kalite kontrol sistemleri nedeniyle ciddi eleştirilerle karşı karşıya kaldı. 737 MAX modeliyle ilgili iki kaza ve 2024’te yaşanan başka bir ciddi olay, şirketin itibarına büyük zarar verdi.
Yeni CEO Kelly Ortberg liderliğinde Boeing, iç denetim ve güvenlik sistemlerini reforme etmeye başladı. Şirket, özellikle 787 üretimi üzerindeki denetimi artırdığını açıkladı.
Air India kazasının nedeni henüz belli değil. Ancak eski bir Boeing mühendisi ve şu anda havacılık güvenliği üzerine çalışan Ed Pierson da dahil olmak üzere bazı uzmanlar, 787 modellerindeki bazı büyük sorunlar hakkında daha önce uyarıda bulunmuştu.
Onun kuruluşu, 787 uçaklarında tuvalet sularının elektrik sistemlerine sızabileceğini, bunun da kısa devre ve yangın riski oluşturabileceğini belirtti. FAA bu soruna dikkat çekti ve özel denetimler başlattı.
Havacılık analisti Richard Aboulafia’ya göre, 787 uçakları 16 yıldır milyonlarca sorunsuz uçuş gerçekleştirdi. O şöyle diyor: “Eğer ciddi sorunlar olsaydı, şimdiye kadar ortaya çıkardı.”
Ancak uçaklar zamanla yıpranır, bileşenler eskir. Özellikle üretimin ilk yıllarında tespit edilen kusurların hâlâ kullanılan uçaklarda bulunma ihtimali yüksektir.
Boeing 787 Dreamliner teknolojik bir başarı olabilir, ancak insan hatasından muaf değildir. Üretimdeki her küçük hata büyük felaketlere yol açabilir. Air India trajedisi bir kez daha bize hatırlatıyor: her yenilik güvenlikle birlikte yürümelidir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler