
Taşkent’te yaşanan iğrenç bir olay toplumda büyük yankı uyandırdı. Bu yılın 17 Temmuz günü, Sergeli ilçesinde bulunan Özbekistan Acil Tıbbi Yardım Bilimsel Merkezi Taşkent Bölge Şubesi'nde meydana gelen cinsel taciz olayı hakkında bilgiler yayıldı.
Resmî bilgilere göre, 44 yaşındaki doktor Z.T., muayene bahanesiyle kadın hastayı odasına çağırarak, kapı ve pencereleri içeriden kilitledi. Bu sırada kadın odada yalnızdı. Bu fırsattan faydalanan doktor, hastaya cinsel tacizde bulundu.
Suçlu, kadının vücudunun birçok yerine dokundu ve onu derin bir psikolojik travmaya uğrattı. Mağdur S.A., mahkemede verdiği ifadede olayın nasıl gerçekleştiğini detaylı şekilde anlattı. Doktorun kendisine “Hoşuna gidiyor mu?” diye sorduğunu aktardı. Bu sözler, durumun ne kadar vahim olduğunu açıkça göstermektedir.
Olaydan hemen sonra mağdur, ailesine başvurdu. Hastaneden ayrılmak istedi, fakat başhekim buna izin vermedi. Aksine, odasına başka hastalar yerleştirilerek durumun üstü örtülmeye çalışıldı.
Olayla ilgili olarak kolluk kuvvetleri tarafından soruşturma başlatıldı. Sonuçta, Z.T. hakkında İdari Sorumluluk Kanunu’nun 41−1 maddesinin 1. fıkrası — “cinsel taciz” kapsamında idari işlem başlatıldı.
Sergeli İlçe Mahkemesi tarafından yapılan duruşmada doktor suçunu kabul etti. Yaptığı eylemden pişman olduğunu ve yaşananlar için özür dilediğini ifade etti. Ancak mahkeme, böyle bir fiilin affedilemeyeceğini vurgulayarak ona 5 gün idari hapis cezası verdi.
Psikologlara göre, bu tür olaylar toplumdaki güven ortamını bozmaktadır. Özellikle sağlık çalışanlarına olan güven, bu tür sapkınlıklar sebebiyle yitirilmekte. Oysa hastaneler hastalar için güvenli bir yer olmalıdır, fakat bu olay bu algıyı yerle bir etti.
Toplumda bu tür olaylara karşı hoşgörüsüz bir tutum oluşturmak gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. Mesele yalnızca bir kadının çektiği acı değil; yüzlerce hastanın güvenliği, doktor-hasta ilişkilerinde güven ve insan onuru söz konusudur.
Bu olay okuyucularda sadece şaşkınlık değil, öfke ve acı da uyandırmaktadır. Bu nedenle, sağlık kurumlarında denetimi artırmak, suçlulara karşı sert önlemler almak ve toplumda hukuki bilinci yükseltmek zamanıdır.
Her sağlık çalışanı öncelikle insanlık ve sorumluluk sembolü olmalıdır. Ne yazık ki, bazen bu meslek mensupları büyük güveni boşa çıkarmaktadır.
Z.T. gibi kişiler yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda manevi zararlara da neden olmaktadır. Bu nedenle, yaptıkları karşılıksız kalmamalıdır. Toplum, her kadının ve her hastanın güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Bu olay hepimiz için bir uyarıdır: dikkatli olmak, çocuklarımızı korumak ve güven ortamı yaratmak her vatandaşın görevidir. Çünkü önemli olan birkaç gün değil, gelecektir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler