Son zamanlarda sosyal ağlarda açıköğretime 2-3. sınıftan kabul edilme ile ilgili şüpheli ilanlar keskin şekilde arttı, diye bildirdi hukukçu ve blog yazarı Khushnudbek Khudoyberdiev. Bu ilanlarda, danışmanlık firmalarının vaat ettiği hizmetler aracılığıyla öğrencilerin yasalara aykırı şekilde üst sınıflara yerleştirildiği ortaya çıktı.
Blogger ve hukukçu Khushnudbek Khudoyberdiev, bu sorunu araştırmak amacıyla ilan veren firmalardan birine müşteri olarak başvurdu ve birçok ilginç bilgiyi ortaya çıkardı. Öncelikle, çeşitli özel firmalar 2-3-4, hatta 5. sınıftan açıköğretime “kabul” ettiklerini, listede 50’den fazla bölüm olduğunu söylüyorlar. Müşterilere 10’dan fazla özel üniversitenin listesi sunuluyor — istediğini seçmek mümkün. Hizmet ücreti bölüme göre 10 milyon ila 30 milyon sum arasında değişiyor, bu sadece firmanın “masrafı”; üniversite sözleşmesi ise ayrıca ödeniyor.
Bir başka ciddi nokta — firmalar adınıza Rusya, Kırgızistan, Kazakistan veya Tacikistan’daki üniversitelerde okuduğunuzu gösteren sahte bir belge hazırlıyor, ancak bu belgeyi kendilerinde saklıyorlar, müşteriye göstermiyorlar. Sonra bu “kağıt” ile sanki “transfer” yapılmış gibi, Özbekistan’daki özel bir üniversitenin üst sınıfına alınıyorsunuz. Üniversite sözleşme veriyor, sözleşme ücretini öderseniz herhangi bir zorluk yaşamadan 2., 3., 4. ya da hatta 5. sınıf öğrencisi oluyorsunuz.
Avukat Khudoyberdiev’in belirttiğine göre, bu sürece bazı üniversiteler de dahil olabilir, çünkü kendine saygısı olan her üniversite öğrencinin belgelerini kontrol etmek zorunda. Ancak büyük meblağlar ödenince bazı eğitim kurumları bu yolsuzluk şemasına ortak oluyor.
En korkutucu olanı — firmalar öğrenciyi üniversiteye yerleştirmekle kalmıyor, ayrıca Bakanlığın HEMIS sistemine de geriye dönük olarak kaydediyorlar. Burada müşteriden sözleşme ücretinin tam ödenmesi isteniyor.
Khudoyberdiev’in verilerine göre, 2025 yılının başından 3 Temmuz’a kadar HEMIS sistemine 41.812 öğrencinin bilgisi girildi, bunlardan 25.821’i açıköğretime alındı. Tabii ki, bu durum birçok soruyu gündeme getiriyor: kontrol mekanizması nerede? Yolsuzlukla mücadele gerçek mi? “Nasıl yani??? Bunu kimse kontrol etmemiş mi???” — diye sordu hukukçu.
Avukata göre, bazı özel üniversitelerde 3-4. sınıflara binlerce öğrenci “belgelerle” kabul edilmiş. Bu ise mevcut durumu “aleni bir suç”a dönüştürüyor — tüm yolsuzluk herkesin gözü önünde gerçekleşiyor ama herhangi bir somut önlem alınmıyor.
“Bu ne sır ve muamma arkadaşlar? ‘Aleni cinayet hikayesi’ gibi, gündüz vakti suç işleniyor ve hepimiz izleyici mi oluyoruz? İlginç… Çok ilginç…” — diye sözünü tamamladı hukukçu Khudoyberdiev.
Bu durum, eğitim sisteminde şeffaflık ve yasallık konularının bir kez daha ciddi şekilde ele alınması gerektiğini gösteriyor. Sonuçta, ülkenin geleceği olan gençlerin kaderi ticaret nesnesi olmamalı.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!