Kenya'da bir öğretmenin ölümü ülkede şiddetli bir ayaklanmaya yol açtı

Kenya'daki son protesto dalgası ülkenin sosyal hayatında ciddi ve silinmez bir iz bıraktı. Her şey 31 yaşındaki öğretmen ve aktivist Albert Ojwang'ın polis gözetiminde öldüğü haberiyle başladı. Ojwang, Kenya gençleri arasında aktif çevrimiçi varlığı, eleştirel konuşmaları ve hükümet yapılarındaki yolsuzluğa karşı tavizsiz duruşuyla tanınıyordu.

Trajedinin başlangıcı

2 Haziran'da Kenya Ulusal Polis Teşkilatı, Ojwang'ın "hücresinin duvarına kafasını çarptıktan" sonra aldığı baş yaralanmaları nedeniyle öldüğünü duyurdu. Bu iddia kamuoyunu tatmin etmedi - aksine, güçlü şüpheler ve protestolar uyandırdı. Halkın temsilcileri, insan hakları aktivistleri ve doktorlar, resmi açıklamada verilen nedeni reddederek, Ojwang'ın ölümünün arkasında şiddet ve baskı olabileceğini söyledi.

Halkın Tepkisi ve Protestolar

Ojwang'ın ölümü yaygın bir halk öfkesi ve endişesi yarattı. 2024'te Kenya hükümetinin muhaliflere yönelik baskısı ve hükümeti eleştiren aktivistlerin öldürüldüğü iddiaları gençler arasında protestoları ve hoşnutsuzluğu tetiklemişti. 5 Haziran'da ülke çapında protestolar patlak verdi. Polis protestoları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı ancak bu protestoları bastırmayı başaramadı.

Soruşturma ve Çelişkili Açıklamalar

Ojwang'ın tutuklanması, ölümü ve onu çevreleyen tüm süreç geniş çapta tartışıldı. Yerel medyaya göre, en son kefaletle serbest bırakılmıştı ve sosyal medyada aktifti. 6 Haziran'da tutuklandı ve 8 Haziran'da "kamera araması sırasında baygın halde" bulundu.

Polis yetkilileri, Ojwang'ın "hücresinin duvarına çarparak" öldüğünü resmen açıkladı. Ancak hükümet patoloğu Bernard Midia, otopsinin "ciddi bir kafa travması, boyun sıkışması belirtileri ve çoklu kesikler" gösterdiğini söyledi. Midia olayı açık şiddet vakası olarak nitelendirdi.

Hükümet ve kamuoyunun tepkisi

Kenya Devlet Başkanı William Ruto, trajik olaydan dolayı "şok ve dehşete düştüğünü" ve ülkenin polis reformları uyguladığını söyledi. Bir açıklamada, "bu tür olayların yürek parçalayıcı ve tamamen kabul edilemez" olduğunu söyledi ve hızlı ve tarafsız bir soruşturma sözü verdi.

Altı polis memuru resmen suçlandı. Ojwang, hükümet yolsuzluğuna karşı muhalefetini dile getirdi ve polis şeflerini eleştirdi. Ölümüyle ilgili kamuoyunun tepkisi, birkaç polis memurunun görevden alınmasını talep eden protesto gösterilerine yol açtı.

Sonuç
Kenya'daki korkunç trajedi, ülkedeki insan hakları, polis performansı ve hukukun üstünlüğü konularını bir kez daha ön plana çıkardı. Güçlü kamuoyu tepkisi ve gösteriler, halkın adalet ve şeffaflık talebinin bir kanıtıdır. Bu olay Kenya hükümeti için bir sınav haline geldi ve toplumda polis vahşetine karşı mücadelenin yoğunlaşması bekleniyor.