
İran’ın başkenti Tahran’daki İmam Humeyni Hastanesi, son günlerde gerçek bir cephe noktasına dönüştü. 15 Haziran’dan bu yana acil servislerde ardı ardına vakalar kaydediliyor — İran ile İsrail arasındaki askeri çatışmalar hastanelerdeki huzuru bozdu.
Sağlık çalışanları bunu “kanlı katliam” olarak tanımlıyor. Yaralı akışı durmuyor, servislerde yer kalmıyor, personel ise aralıksız çalışıyor. Bir acil servis doktoru durumu şöyle anlattı:
“Bina içinde çığlıklar, yüksek sesler ve kanlı bir manzara hüküm sürüyor. Aynı anda hem hayat için savaşanlar hem de cesetler getiriliyor.”
En kötü tarafı — yaralılar arasında çocuklar, gençler ve yaşlılar da var. Bazı durumlarda, anne çocuğunu kurtarmak için gelirken, kendisinin de yaralandığını geç fark ediyor. Bazı hastalarda metal parçaları kemik ve yumuşak dokulara saplanmış, bazılarında ise iç kanama ya da ağır yanıklar bulunuyor.
İran Sağlık Bakanlığı’na göre, 16 Haziran günü ülke genelinde 1277 kişi hastaneye yatırıldı, bunlardan 224’ü hayatını kaybetti. Bir başka korkunç bilgi — ölenlerin yüzde 90’ından fazlası sivil halktan.
Bir doktorun belirttiği gibi, resmi rakamlar gerçekte olanları tam olarak yansıtmıyor. Tahran’daki Humeyni Hastanesi’nde hafif yaralılar başka kliniklere sevk edilirken, yoğun bakım servisindeki durum daha da ağır. Hastaların ve kayıpların kesin sayısını kamuoyuna açıklamama talimatı verildi.
Gazetecilerin sorularına da yetkililer yanıt vermekten kaçınıyor. Olayların analizi ise, her saat yeni yaralıların geldiğini ve hastanelerdeki durumun gün geçtikçe daha da kötüleştiğini gösteriyor.
İran–İsrail çatışması sadece askeri cephede değil, hastanelerde de kayıpların izini bırakıyor. Tahran hastanelerindeki trajedi, insani felaketin canlı bir tanığı olarak kalıyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler