
Cizzah vilayetinde meydana gelen trajedi tüm ülkeyi derinden sarstı. 23 Haziran’da iki yaşındaki bir çocuğun kaybolduğu yönündeki haber, yüreği endişeyle dolu hiçbir vatandaşın aklından çıkmadı. Ne yazık ki, 6 Temmuz günü çocuğun cansız bedeni bulundu — bu konuda Başsavcılık basın servisi resmi açıklama yaptı.
Çocuk, ailesiyle birlikte Harezm vilayetinden Cizzah’a gelmişti. Mevcut bilgilere göre, aile Cizzah’ta misafirlikteydi ve çocuğun nasıl kaybolduğu bilinmiyor. Onu bulmak için büyük bir arama başlatıldı: kurtarma ekipleri, kolluk kuvvetleri, gönüllüler, mahalle aktivistleri — herkes bu küçük çocuğun kaderine kayıtsız kalmadı. Çocuğu bulan kişiye 20 milyon sum ödül vaat edilmişti.
Ancak bu aramalar trajik bir sonla bitti. 6 Temmuz’da çocuğun cesedi bulundu. Çocuğun nerede ve hangi durumda bulunduğuna dair kesin bilgiler açıklanmadı fakat bu ölüm halk arasında büyük üzüntü ve öfkeye yol açtı. Özellikle, çocuğun hangi koşullarda kaybolduğu ve çevresindekiler tarafından ne derece kontrol edildiğiyle ilgili birçok soru ortaya çıktı.
Başsavcılığın verdiği bilgiye göre, bu olayla ilgili Özbekistan Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nun 266. maddesi kapsamında ceza davası açıldı. Bu madde, trafik güvenliği kurallarının ihlali sonucu bir kişinin ölümüne neden olan durumları kapsamaktadır. Bu olayda çocuğun trafik kazası kurbanı olabileceği değerlendirilmektedir.
Suçlu kişi henüz belirlenmedi, soruşturma devam etmektedir. Soruşturma sürecinde çocuğun ölümüne neden olan kesin sebepler, olayın gerçekleştiği yer, zaman ve sorumlu kişinin davranışları araştırılacaktır. Eğer çocuğun ölümü belirli bir kişinin hareketlerinden kaynaklandığı kanıtlanırsa, bu kişiye 10 yıla kadar hapis cezası verilebilir.
Bu trajedi sadece bir ailenin değil, tüm toplumun yasına dönüştü. İnternette ve sosyal medyada yüzlerce kişi üzüntüsünü dile getirdi, çocuğun anısına dualar yazıldı, yasaların daha da sıkılaştırılması çağrısında bulunuldu.
Mahalle temsilcileri, çocuk hakları savunucuları ve medya mensupları bu olayı geniş şekilde gündeme taşıdı. Onlara göre bu olay tüm aileler için örnek olmalı — çocuklara yönelik gözetimi artırmak, güvenliği sağlamak ve çocukları yalnız bırakmamak her ebeveynin kutsal görevidir.
Bizim amacımız sadece haber vermek değil, her okuyucuyu düşündürmek ve dikkatli olmaya çağırmaktır. Böyle trajedilerin geri dönüşsüz sonuçlara yol açmaması için her aile, her toplum, her birey kendi payına düşeni yapmalıdır.
Bu trajedi bir ders olsun: çocukların güvenliği her şeyden üstündür! Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler