Bu yılın 22 Eylül’ünde, İran’ın Sistan-Belucistan eyaletinde, Saravan ilçesinin Kalleh Grand sınır bölgesinde bir Afgan evli çift, mayın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Bu durum “The Khama press” tarafından bildirildi.
Çiftin herhangi bir uyarı işareti olmayan bir mayın tarlasına girdiği belirtildi. Patlama sonucu her ikisi de olay yerinde hayatını kaybetti ve şu anda kimlikleri tespit edilmeye çalışılıyor. Mayınlar, sınır güvenliği önlemleri kapsamında İran İslami Devrim Muhafızları tarafından yerleştirilmişti.
Yayın, bu trajedinin İran’ın sınır bölgelerinde yaşayan Afganların karşılaştığı tehlikeleri bir kez daha ortaya koyduğunu belirtiyor. Silahlandırılmış alanlar ve yanlış işaretlenmiş mayın tarlaları, insanların yaşamı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. İnsan hakları aktivistleri, bu tür durumların sorumluluk eksikliğini ve insani standartlara dikkat edilmemesini gösterdiğini vurguluyor.
Olay, Afgan mültecilerin İran’da giderek artan baskı altında yaşadığı bir dönemde meydana geldi. Zorunlu sınır dışı edilme, sürekli baskı ve çatışmalardan muzdaripler. 2021’de Taliban iktidarı ele aldıktan sonra güvenlik arayan birçok Afgan İran’a geçti ve şu anda ani gözaltı veya sınır dışı edilme korkusu ile yaşıyor.
Ayrıca, İran hükümetinin Afgan çocuklarının eğitim almasına koyduğu kısıtlamalar durumu daha da kötüleştiriyor. Aktivistler, binlerce çocuğun okula kabul edilmediğini ve bunun tüm bir neslin okuryazarlık ve sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olduğunu belirtiyor. Bu sistematik ayrımcılık, Afgan mültecilerin barınma, sağlık ve yaşam mücadelesindeki sorunlarını daha da ağırlaştırıyor.
İnsan hakları kuruluşları, Tahran’ı mültecilere karşı uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye; sivilleri şiddetten korumaya, eğitim erişimini sağlamaya ve keyfi sınır dışı etmeleri durdurmaya çağırıyor. Aktivistler ayrıca durumun giderek kötüleştiğini ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi amaçladıklarını vurguluyor.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
