
İngiltere’de 14. yüzyılda işlenmiş ve yaklaşık 700 yıl boyunca gizemini koruyan bir cinayet nihayet çözüldü. Cambridge Üniversitesi tarafından yürütülen kapsamlı bilimsel araştırmalar sonucunda rahip John Ford’un ölümüne yol açan olaylar tamamen yeniden oluşturuldu. Bu, Criminal Law Forum adlı bilimsel dergide yayınlandı.
1337 yılı 3 Mayıs gecesi Londra'nın merkezindeki Cheapside Caddesi'nde bir ceset bulundu. İbadetten dönen rahip John Ford, kimliği belirsiz dört kişi tarafından saldırıya uğradı. Bıçaklanan Ford olay yerinde hayatını kaybetti.
Araştırmalar, olayın tesadüfi olmadığını gösterdi. Kriminolog Manuel Eisner’in liderliğindeki “Orta Çağ Cinayetleri Haritası” projesi kapsamında 14. yüzyıla ait 355 adli tabip raporu incelendi. Bu analizler cinayetin sebebini, azmettiricisini ve faillerini netleştirdi.
Bildirilene göre, olay 1332 yılındaki bir skandala dayanıyor. O dönemde Canterbury Başpiskoposu, soylu kadın Ela Fitzpayn’ı, rahip John Ford da dahil olmak üzere birden fazla cinsel ilişkiyle suçlamıştı. Cezası olarak ona, yedi yıl boyunca her yıl Salisbury Katedrali’nde çıplak ayakla yürüme cezası verilmişti. Bu ceza onun onuruna ve sosyal statüsüne büyük zarar verdi.
Cinayet günü rahip Hascap Neville John Ford’a yaklaşarak onunla yürüyüşe geçti. Yaklaşık 200 metre ilerledikten sonra dört kişi saldırdı: biri 30 cm’lik hançerle boğazını kesti, diğerleri ise karnına bıçak sapladı. Saldırganlar arasında Ela Fitzpayn’ın kardeşi Hugh Lovell, iki eski hizmetkârı ve Tyndale’li John da vardı.
Eisner’e göre cinayeti doğrudan Ela Fitzpayn sipariş etmişti. O sadece başpiskoposun kararlarına açıkça karşı çıkmakla kalmamış, aynı zamanda rahibin etkisini yok etmek amacıyla kasıtlı olarak öldürülmesini sağlamıştı. “Bu kadın, kendi zamanına göre son derece aktifti ve çıkarlarını savunmaktan çekinmiyordu,” dedi kriminolog.
Cinayetten sonra bir soruşturma başlatıldı, ancak sadece bir saldırgana resmi suçlama yöneltildi. Ela Fitzpayn ve diğer ana şahıslar hiçbir zaman mahkemeye çıkarılmadı.
Londra, York ve Oxford şehirlerini kapsayan bu proje, 14. yüzyıldaki hukuk sisteminin zayıflıklarını da ortaya koydu. Örneğin, Londra’da 80 bin kişiye kadar nüfus olmasına rağmen, ceza davalarının çok azı sonuçlandırılmıştı. Oxford ise akademik ününe rağmen ruhban sınıfı arasındaki çatışmaların merkezi olmuştu.
Yüzyıllar boyunca cevapsız kalan bu cinayet, artık tarihçiler ve kriminologlar tarafından tamamen aydınlatıldı. Böylece 14. yüzyıldaki adaletsizliğe geç de olsa ışık tutuldu. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler