
Orta Doğu'daki durum daha da gerginleşti: İsrail, 13 Haziran gecesi tarihi öneme sahip büyük bir askeri operasyon gerçekleştirdi. Ünlü CNN haber ajansına göre, bu operasyon İsrail tarihindeki en ciddi ve önemli saldırılardan biri olarak kaydedildi. Operasyonun amacı, İran nükleer programının ana tesislerini ve üst düzey askeri komutanları yok etmekti.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu "Yükselen Aslan" operasyonunun İran'ın en büyük uranyum zenginleştirme merkezi olan Natanz nükleer kompleksini ve önde gelen bilim insanlarını hedef aldığını açıkça belirtti. Saldırı sonucunda başkent Tahran'daki altyapı tesislerinde ve konut binalarında büyük yangınlar çıktı ve şehirde paniğe neden oldu.
En ilginci, İran devlet medyası, ülkedeki üst düzey askeri liderlerin - İslam Devrim Muhafızları Kolordusu Başkomutanı General Hüseyin Salami de dahil - öldürüldüğünü ilk kez bildirdi. Bu, ülkenin savunma sistemi için büyük bir kayıp ve İran halkı arasında öfke ve korku büyüyor.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz'a göre, bu belirleyici adım "İran'ın nükleer silah geliştirmesini durdurmak için tek fırsat" olarak değerlendirildi. Bu fırsat kaçırılırsa, İran'ın nükleer silah edinmesi İsrail'in güvenliği ve tüm bölgenin istikrarı için geri döndürülemez sonuçlar doğurabilir.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ayrı bir açıklamada, Amerikan birliklerinin ve askeri personelinin bu operasyona dahil olmadığını kategorik olarak vurguladı. "İsrail bu sefer tek taraflı hareket etti. ABD'nin temel görevi, bölgede konuşlanmış birliklerini korumak ve tırmanışı önlemektir" dedi.
Şu anda İsrail Savunma Kuvvetleri on binlerce yeni asker topluyor, ülkede olağanüstü hal ilan edildi ve hava sahası kapatıldı. Tüm güvenlik servisleri ve askeri komutanlıklar yüksek alarma geçirildi.
Analistler, İran'ın bu saldırıya misilleme yapma olasılığının yüksek olduğuna inanıyor. Ülke yetkilileri, halkı uyanık olmaya çağırıyor ve bölgedeki yeni çatışmalar ve belirsizlik atmosferi giderek yoğunlaşıyor.
Nükleer tehditler ve askeri tırmanış, günümüz Orta Doğu'sunun yeni gerçekliğidir. İki süper güç arasındaki bir çatışmanın sonuçları, yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda küresel güvenlik üzerinde de olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, tüm dikkatler şimdi İran'ın hangi adımları atacağına ve dünya toplumunun tepkisine odaklanıyor.
Şüphesiz, bu olaylar küresel jeopolitik dengeyi kökten değiştirecek. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın