İsrail’in saldırıları son değil: operasyon yeni başlıyor

Orta Doğu'daki askeri çatışma yeniden tırmanıyor. İsrail ile İran arasındaki keskin çatışma yeni bir seviyeye ulaştı. 13 Haziran sabahı başlayan hava saldırılarıyla vurulan İran toprakları hedef olmaya devam ediyor. Ancak bunun ardındaki stratejik hedefler, olası devamı ve uluslararası etki ölçeği bunun çok ciddi olduğunu gösteriyor.

14 günlük saldırı planı

The Wall Street Journal gazetesine röportaj veren üst düzey bir İsrailli yetkiliye göre, operasyon henüz sona ermedi ve aslında 14 günlük bir askeri senaryo olarak planlandı. Bu bilgi, daha önce analistler tarafından dile getirilen tahminleri doğruluyor — onlara göre ilk saldırılar İran'ın nükleer projelerine ciddi zarar vermedi. Başka bir deyişle, bu saldırılar esas darbeye hazırlık olabilir.

Stratejik fırsat penceresi açıldı

The Times of Israel'de İsrail ordusu resmen şu açıklamayı yaptı: “Stratejik bir fırsat penceresinin önündeyiz. Geri dönüşü olmayan noktayı geçtik ve artık hareketsizlik mümkün değil.” Bu ifadeler, Tel Aviv’deki askeri ve siyasi çevrelerin mevcut durumu yalnızca bir savunma değil, uzun vadeli bir stratejinin parçası olarak gördüğünü gösteriyor.

Saldırıların merkezinde – Natanz

13 Haziran’daki ilk İsrail saldırıları Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisine yönelikti. Bu tesis, sadece İran’ın stratejik nükleer merkezlerinden biri değil, aynı zamanda ülkenin teknik kapasitesini temsil eden sembolik bir nokta. İran yetkililerine göre sadece yer üstü yapılar zarar gördü. Ancak İsrail ordusu, yer altındaki tesislerin — zenginleştirme salonları, elektrik sistemleri ve lojistik altyapı — da hasar aldığını iddia ediyor.

Operasyon genişleyebilir

İsrail ordusu sözcüsü Efi Defrin’e göre bu askeri operasyonlar henüz yeni başlıyor. Kendisi, İsrail’in hedef odaklı saldırılar düzenlerken aynı zamanda ülkenin savunma sistemini güçlendirmeye devam ettiğini söyledi. Ayrıca ordu, İran’ın olası misilleme saldırılarına da ciddi şekilde hazırlanıyor.

Analiz ve endişe: sırada ne var?

Böylesine geniş kapsamlı bir operasyon, elbette uluslararası arenada çeşitli tepkilere neden oldu. Bir yandan İsrail nükleer tehdidi ortadan kaldırmayı amaçlıyor, öte yandan bu saldırılar İran’ın egemenliğine ve teknolojik ilerlemesine müdahale olarak görülüyor — bu da daha fazla gerginliğe yol açabilir.

Sonuç: Barış nerede?

Mevcut durum, Orta Doğu’nun yeniden tehlikeli bir döneme girdiğini açıkça ortaya koyuyor. İsrail ile İran arasındaki her adım yalnızca bu iki ülkeyi değil, tüm bölgenin jeopolitik dengesini etkiliyor. Her saldırı, her açıklama küresel güvenlik sistemini yeniden şekillendiriyor.

Bu çatışma ne kadar sürecek? Henüz bilinmiyor. Ancak bir şey net — dünya bu süreci nefesini tutarak izliyor.