
İran siyasi elitleri, İslam devriminden sonraki dönemin en karmaşık evresinde bulunuyor. Peki, iç huzursuzluklar ve ekonomik kriz üzerine gelen dış askeri saldırı rejime varoluşsal bir tehdit oluşturuyor diyebilir miyiz? Sadece İranlılar için değil, tüm bölge için önemli olan bu soru etrafında Kun.uz’un “Jeopolitika” programı uzmanları görüş bildirdi.
Şavkat Ikromov: İsrail tarafı, İran’la savaşı gerektiği kadar sürdüreceğini açıklıyor. ABD’liler ise savaşın en fazla 14 gün sürebileceğini söylüyor. Çünkü bir şeyi hesaba katmak gerekir: İsrail askeri açıdan büyük bir güce sahip, ancak kaynakları da sınırlı. ABD’nin bu savaşa ne ölçüde katılacağı ise belirsizliğini koruyor.
İran İslam Cumhuriyeti hükümetinin şu anda tarihindeki en zayıf günlerini yaşadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü rejimin ana dayanakları olan askeri generaller, Devrim Muhafızları liderleri, son üç-dört yılda İsrail tarafından birkaç kez ortadan kaldırıldı. Ve bu son saldırılarda Netanyahu, İranlılara provokatif bir çağrıda bulundu: “Hükümetiniz şimdiye kadarkinden daha zayıf, sokağa çıkın ve sesinizi duyurun.”
Ne yazık ki bu doğru: son üç-dört yılda ekonomik ve toplumsal sorunlar İran’da çok derin kök saldı. Pizishkiyan iktidara geldikten sonra bir tür liberal reformlar bekleniyordu, fakat şu ana kadar gerçek değişiklikler olmadı.
1979’dan beri var olan rejim, bazı nesiller için asla yıkılmaz gibi görünüyor. Ama dışarıdan bakıldığında, bu rejim şu anda çok zayıf bir durumda ve her türlü gelişmeyi beklemek mümkün.
Kamoliddin Rabbimov: İran’daki siyasi rejimi devirebilecek tek güç, İran halkının mutlak çoğunluğudur. İran büyük bir ülke, nüfusu 85 milyon. Devrim sırasında, 1979’da 35 milyondu. O dönemde 10 milyona yakın insan sokağa çıkıp şahı devirmişti.
Şu anda İran halkı kötü ve çok kötü rejimler arasında tercih yapıyor. Bir tarafta siyasi rejim var, onun meşruiyeti düşük. Diğer tarafta ise İran halkının büyük çoğunluğu İsrail’i kabul edemiyor. Bu yüzden bana göre, İran halkının rejimi İsrail’le mücadele sırasında devirmesi ihtimali çok düşük.
Netanyahu, İran halkını sokağa çıkıp hükümeti devirmeye çağırıyor, ancak İranlılar, üst yönetimden İsrail’e misilleme saldırıları istiyor. Genellikle dış düşman, halkı ve devleti birleştirir.
Ayetullah Hamaney, İsrail tarafından ortadan kaldırılsa bile, İran’daki Ulema Konseyi bir sonraki lideri atayacaktır. Pizishkiyan Batı ile uzlaşma yolunda ilerliyor, fakat süreci bozan İran değil, Amerika ve İsrail’dir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler