ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev'in "savaşçı söylemine" yanıt olarak, iki ABD nükleer denizaltısının "ilgili bölgelere" askeri önlem olarak konuşlandırılmasını emretti.
Trump bu kararını sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile duyurdu ve Medvedev'in ABD'ye yönelik “provokatif” tehditlerini ciddiye aldığını belirtti. Trump’a göre, Medvedev’in Sovyet dönemine ait “son çare olarak kullanılan nükleer saldırı kapasitesine” yaptığı atıf göz ardı edilemez.
“Sözler önemlidir. Genellikle beklenmedik sonuçlara yol açabilirler. Umarım bu durum onlardan biri değildir,” dedi Trump sosyal medya mesajında.
ABD Savunma Bakanlığı ve Deniz Kuvvetleri, Trump’ın açıklamaları hakkında yorum yapmaktan kaçındı ve denizaltıların hareketiyle ilgili bilgi vermedi. Askeri uzmanlara göre, bu tür denizaltıların konuşlandırılması ve hareketleri her zaman gizli tutulur, stratejik rolleri ise nükleer caydırıcılığa dayanır.
Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu'ndan Hans Kristensen, Trump'ın açıklamasını değerlendirirken şöyle dedi:
“ABD nükleer üçlüsünün bir parçası olan nükleer denizaltılar sürekli olarak savaş hazırlığında bulunur. Onların özel olarak hareket ettirilmesine gerek yoktur.”
Nükleer silahlardan söz edilmesi ve bunların siyasi açıklamalara dahil edilmesi, birçok güvenlik uzmanını endişelendirdi. Silah kontrolü alanında çalışan Daryl Kimball bu durumu “sorumsuzca ve uygunsuz” olarak değerlendirdi:
“Hiçbir lider, özellikle sosyal medya üzerinden, nükleer savaşla ilgili tehditlerde bulunmamalıdır.”
Eski Pentagon yetkilisi ve şu anki McCain Enstitüsü Direktörü Evelyn Farkas ise Trump’ın bu kararını ciddi bir askeri tırmanma değil, “siyasi bir mesaj” olarak değerlendirdi:
“Bu açıklamalar Rusya’nın Ukrayna’daki tutumunu değiştirmeye yaramaz. Aksine, onların iç söylemini güçlendirebilir.”
Trump ile Medvedev arasındaki son günlerdeki sosyal medya atışmaları, Rusya–Ukrayna savaşı bağlamında gerçekleşti. Trump, Moskova tarafına 10 gün içinde (8 Ağustos’a kadar) bir ateşkes anlaşmasına varma çağrısında bulundu, aksi takdirde ekonomik baskı ve tarifelerin artırılacağını belirtti.
Kremlin bu çağrıya henüz yanıt vermedi. Başkan Vladimir Putin ise 1 Ağustos’ta yaptığı açıklamada Rusya’nın “barış görüşmeleri istediğini” belirtse de cephedeki askeri durumun Rusya lehine olduğunu vurguladı.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
