date

Putin’in toprak politikalarındaki ilk iddiaları: tarihi belgeler ve günümüz gerçekleri

Putin’in toprak politikalarındaki ilk iddiaları: tarihi belgeler ve günümüz gerçekleri

St. Petersburg Belediye Başkanı Anatoly Sobchak (sağda) ve yardımcısı Vladimir Putin.

Rus siyasi elitinin toprak konusundaki hırslarının kökleri oldukça derinlere ve tarihe uzanıyor. Yakın zamanda yayımlanan Almanya Dışişleri Bakanlığı arşiv belgeleri bu konuda yeni ve kendine özgü bir yaklaşım sunuyor, diye bildirdi spiegel.de.

21 Temmuz 2025’te “Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Dış Politikası Hakkında Belgeler” dizisinin bir sonraki cildi yayımlandı. Bu ciltte, 1994 yılının ilk yarısında önemli olayların yaşandığı belirtiliyor. Özellikle bu belgeler arasında, o dönemde Rusya’nın siyasi manzarasını ve liderlerinin bakış açılarını yansıtan kaynaklar da bulunuyor.

Der Spiegel dergisi, bu arşivleri incelerken, Almanya’nın St. Petersburg’daki başkonsolosu tarafından hazırlanan notların özellikle dikkate değer olduğunu vurguladı. 14 Ocak 1994 tarihli raporda Vladimir Putin tarafından dile getirilen toprak meseleleriyle ilgili görüşler kaydedilmiş.

Bu kaynakta Putin’in, Rusya’nın Ukrayna ve Kazakistan’a yönelik toprak konusundaki tutumunu açıkça dile getirdiği belirtiliyor. Ona göre, Kırım, Doğu Ukrayna ve Kuzey Kazakistan gibi bölgeler her zaman Rusya’nın bir parçası olmuştur, asla yabancı toprak olarak kabul edilmemiştir. Putin’e göre, bu toprakların artık başka devletlerin yönetimine geçtiğini Rus halkının bilincine yerleştirmek neredeyse imkânsız.

Putin o zamanlar, Rus halkına özgü ama Avrupalılar için anlaması zor olan ulusal duygulardan da özellikle bahsetmiş. Ayrıca Ukrayna ve Kazakistan’da yaşayan Rusların sosyo-ekonomik durumunun da iyi olmadığını ifade etmiş.

Tarihi bilgilere göre, 1994 yılında Putin, St. Petersburg şehir belediyesinde üst düzey bir görevde çalışıyordu. Daha kesin olarak, o yılın Mart ayından itibaren belediye başkanının birinci yardımcısı olarak görev yapmış.

Açık kaynaklardan, 1991-1995 yılları arasında Almanya’nın St. Petersburg’daki başkonsolosu olarak Eberhard von Puttkamer’in görev yaptığı biliniyor. Bu diplomatın notları tarihsel bağlamda büyük önem taşıyor.

Putin Rusya Devlet Başkanı olarak seçildikten sonra, bu tür toprak iddiaları sözden fiiliyata, bazı durumlarda ise doğrudan askeri harekâta dönüşmüştür. 2014’te Kırım Rusya tarafından ilhak edildi, 2022’de ise Rusya Ukrayna’ya karşı geniş çaplı bir savaş başlattı ve birkaç bölgeyi kontrolü altına aldı. Bu askeri çatışma hâlâ devam etmektedir.

Putin, SSCB’nin dağılmasını “20. yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi” olarak değerlendirmiştir. Ona göre, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucu Rusya, büyük topraklarını kaybetmiştir. Putin’e göre, Sovyetler Birliği’nden ayrılan cumhuriyetler yanlarında Rus topraklarını da götürmüştür. Analistler, bu ifadelerde asıl olarak Ukrayna ve Kazakistan’ın kastedildiğini belirtmektedir.

Son yıllarda Rus yetkililer ve çeşitli kademelerdeki bürokratlar da Kazakistan’a yönelik toprak iddiaları öne sürmeye başlamıştır. Örneğin, Aralık 2020’de Rusya Devlet Duması Bilim ve Eğitim Komitesi Başkanı Vyacheslav Nikonov, Kazakistan topraklarını “Rusya ve Sovyetler Birliği tarafından verilmiş büyük bir hediye” olarak nitelemiş ve bu, büyük tartışmalara yol açmıştır.

Ocak 2022’de Kazakistan’da kitlesel protestolar yaşandığı sırada da bazı Rus milletvekilleri, komşu ülkenin toprak bütünlüğüne tehdit oluşturan açıklamalarda bulunmuştur.

Tarihi arşivler ve günümüzdeki olaylar, Rusya’nın toprak politikasındaki sürekliliği gösteriyor. Bu durum, özellikle Sovyet sonrası bölgede endişe verici eğilimler ortaya çıkarıyor ve bölgesel istikrar için ciddi bir tehdit oluşturabilir.

Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Haberler » Dünya » Putin’in toprak politikalarındaki ilk iddiaları: tarihi belgeler ve günümüz gerçekleri