date

Kadınların bağımsızlığı doğum oranını etkiliyor

Kadınların bağımsızlığı doğum oranını etkiliyor

Ekonomi dalında Nobel Ödülü sahibi Claudia Goldin’in yeni araştırmasına göre, dünyada doğum oranlarının düşmesi kadınların artan bağımsızlığıyla bağlantılı. Araştırmada, günümüzde birçok kadının eş veya devlet desteği olmadan kendi hayatını kurduğu ve bu sürecin demografik göstergeleri doğrudan etkilediği belirtiliyor.

Bilim insanına göre, kadınların eğitim, meslek seçimi ve üreme kontrolü olanaklarından aktif biçimde yararlanmaları doğum oranlarını azaltmıştır. Artık ekonomik büyüme nüfus artışına yol açmıyor — örneğin İsveç ve ABD’de doğum oranı Yunanistan veya Güney Kore’ye göre daha yüksek.

Bugün dünya ülkelerinin yarısından fazlasında doğurganlık oranı 2,1’in altında ve bu oran nüfusun doğal yenilenmesi için yeterli değildir. İlginçtir ki bu ülkelerde dünyanın nüfusunun yaklaşık üçte ikisi yaşamaktadır.

Goldin’e göre, sorunun temel nedeni erkekler ve kadınlar arasındaki ev işleri ve çocuk bakımı konusundaki beklentilerin uyumsuzluğudur. Kadınlar eşitlik isterken toplum hâlâ geleneksel rollere sıkı sıkıya bağlıdır. Bu durum özellikle Japonya, Kore, İtalya ve İspanya gibi hızlı sanayileşmiş ülkelerde belirgindir.

Araştırmada, ABD’de benzer değişimlerin 1970’li yıllarda başladığı da belirtilmiştir. Örneğin, 1950 doğumlu ve üniversite diplomasına sahip kadınlar arasında ortalama çocuk sayısı 1,64’e düşmüştür.

Goldin’e göre bu eğilimin kökeni “yapısal engeller”dedir: Devlet, çocuk bakımına yeterli destek sağlamadığında, kadınlar aile kurmak yerine bağımsız yaşamı tercih eder. Ancak bu destek mevcutsa, kadınlar hem iş gücü piyasasında daha aktif olur hem de aile içinde istikrar ve eşitliği güçlendirir.

Ctrl
Enter
Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Bilgi
Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.
Haberler » Dünya » Kadınların bağımsızlığı doğum oranını etkiliyor