ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Avrupalı müttefiklere, Washington'ın Ukrayna'ya herhangi bir güvenlik garantisi vermeyi ancak barış anlaşması imzalandıktan sonra kabul edeceğini bildirdi. Bu keskin pozisyon, Çarşamba günü Politico yayını tarafından müzakerelerin içeriğinden haberdar kaynaklara dayandırılarak duyuruldu ve Avrupa başkentlerinde büyük endişeye yol açtı.
Kiev İçin Ağır Şart
Kaynaklara göre, bu tür katı bir şart, geçen hafta ABD tarafından Kiev'e gönderilen yazılı tekliflerde de yansımasını buldu. ABD Başkanı Donald Trump'ın anlaşma imzalanana kadar Ukrayna liderlerini Beyaz Saray'a davet etmeyeceği veya kabul etmeyeceği yönündeki haberler de bu baskıyı artırıyor. Ne yazık ki, Ukrayna, Batı tarafından verilecek güvenlik garantilerini, Rusya ile barış anlaşması imzalamanın en temel şartı olarak görüyor. Bu nedenle, ABD'nin "Önce anlaşma, sonra garantiler" pozisyonu Kiev için zor bir ikilem yaratıyor.
"Karmaşık ve Çelişkili" Sinyaller
Politico'ya göre, Trump yönetiminden gelen siyasi sinyaller "karmaşık ve çelişkili" olarak kabul ediliyor. Rubio, 25 Kasım'da Avrupalı temsilcilerle yaptığı görüşmede, güvenlik garantilerinin Trump yönetiminin temel hedefi olduğunu söylese de, bunları "ancak şartlar yerine getirildikten sonra" vermeye hazır olduğunu ifade etti.
Yayının görüştüğü Avrupalı bir diplomata göre, ABD tüm şartların (Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve dondurulmuş varlıklar gibi diğer konular da dahil) yakında tek bir paket halinde kabul edilmesini istiyor.
Avrupa Endişesi: Delikli Güvenlik Modeli
Makalede, "Bazı Avrupa devletleri, Trump yönetiminin durumu Rusya lehine çevirmesinden endişe ediyor" deniliyor. Diplomatlardan birinin keskin sözleri aktarılıyor: "İnsan hakları, insancıl hukuk, uluslararası hukuk veya genel ilkeler hakkında tek kelime yok. Bu ise Avrupa güvenlik mimarisinin birçok kusura sahip yeni bir modelini yaratıyor."
“Zamin”i Telegram'da okuyun!
Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.
