Özbekistan'ın Vladivostok'taki Başkonsolosluğu, yakın zamanda Özbek vatandaşlarına yönelik şiddet olayı nedeniyle Rusya'nın ilgili yetkililerine resmi bir not gönderdi. Bu bilgi, Özbekistan'ın Vladivostok Büyükelçisi Yusuf Kabuljanov tarafından verildi.
Olayın yaşandığı anda, konsolosluk görevlilerinin mağdur vatandaşlarla iletişime geçtiğini ve onlara gerekli hukuki yardımı sağladığını söyledi. Aynı zamanda, mağdurlar Vladivostok Şehir İçişleri Dairesi'ne resmi bir başvuruda bulundu. Konu, Primorsky Bölgesi Savcılığı ve Rusya Dışişleri Bakanlığı temsilciliğine de iletildi ve önlemler alınması gerektiği konusunda notlar gönderildi.
Şu anda, bu davanın Özbekistan Başkonsolosluğu ve Rusya kolluk kuvvetleri tarafından özel olarak kontrol altına alındığı belirtildi.
Bilindiği gibi, sosyal ağlarda viral olan videolarda Vladivostoklu bir grup gencin Özbek vatandaşlarını dövdüğü ve hakaret ettiği görülüyor. Novaya Gazeta onları "milliyetçi delikanlılar" olarak nitelendirdi.
Rus basınına göre, Primorye Bölgesi Soruşturma Komitesi bu olayla ilgili bir ceza davası açtı. Rapora göre, olay 10 Eylül gecesi Khabarovsk Caddesi'nde meydana geldi. Sarhoş gençler, hiçbir sebep olmaksızın park edilmiş bir arabaya zarar verdi ve yolculara saldırdı. Onlara karşı Rusya Ceza Kanunu'nun 213. Maddesi (zorbalık) uyarınca dava açıldı. Soruşturmaya göre, şüphelilerden biri gözaltına alındı ve iki kişi arandı.
Toplum aktivisti ve eski milletvekili Rasul Kusherbayev, bu durumu "tek suçlarının Orta Asya'dan bir göçmen olması" olarak değerlendirdi. Ona göre, Rusya'nın içişlerine başvurmak genellikle faydasız ve tehlikelidir, çünkü bu tür durumlarda adaletin sağlanması şüphelidir.
Analist Muhammedkadir Sabirov ise bu eğilimi Rus hükümetinin propagandasıyla ilişkilendirdi:
"Toplumdaki hoşnutsuzluğu yönlendirmek için birini suçlamak gerekiyordu. Ukrayna'daki utanç verici durum ve küresel izolasyonun ardından, Orta Asya göçmenleri "ölçü kurbanlar" olarak seçildi. Bugün, 2010 doğumlu ergenler Özbek göçmeni dövse bile, kendilerini cezadan korunduğunu hissederler. Çünkü her hafta OMON tarafından göçmenlere karşı şiddet uygulanmasını görüyorlar ve televizyon ve ağlarda göçmenler hakkında kötü propaganda duyuyorlar. "Bu şekilde, nefret nesilden nesile aktarıldı ve tamamen tehlikeli bir görünüm kazandı," dedi analist.
Olay sadece o gençleri değil, aynı zamanda Rusya'daki genel ortamı ve göçmenlere karşı tutumu da daha keskin bir tartışmaya yol açtı.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!