
13 Haziran gecesine doğru, İsrail, İran topraklarına yönelik bir dizi büyük ölçekli askeri saldırı başlattı. Saldırının ana hedefleri, uranyum zenginleştirme merkezleri, balistik füze üsleri, İslami Devrim Muhafızları Kolordusu’nun liderliği ve nükleer alandaki önde gelen bilim insanları oldu. Bu geniş çaplı ve senkronize operasyon sonucunda, nükleer programdaki önde gelen uzmanların, aralarında Abdulhamid Manuçehr, Ahmedrizo Zulfıqoriy ve başkalarının da bulunduğu, öldürüldüğü doğrulandı.
Reuters ajansına göre, bu saldırılarda en az 20 üst düzey askeri yetkili ve bilim insanı etkisiz hale getirildi. İsrail savaş uçakları özel olarak İslami Devrim Muhafızları Kolordusu’nun hava–uzay komutanlığının toplandığı merkeze saldırdı. Saldırı sonucunda Amir Ali Hojizoda, Tahir Pur ve Davud Şayhiyon gibi komutanlar öldürüldü.
İsrail istihbaratına göre, Natanz’daki ana uranyum zenginleştirme tesisi tamamen yok edildi. Bu arada Buşehr ve Fordo tesislerine zarar ulaşmadı. Ancak saldırılar Tahran’ın bazı yerleşim bölgelerine de ulaştı. 50 kişi yaralandı ve bunların 35’inin kadın ve çocuk olduğu bildirildi.
İran Kızıl Hilal örgütüne göre 12 vilayette yaklaşık 100 sivil etkilendi. Bunlardan 95’i hastaneye kaldırıldı ve bir kurtarıcı öldü. Saldırılar boyunca 200’den fazla savaş uçağının kullanıldığı, toplam 330 kadar roket ve bombanın atıldığı ve 100’den fazla hedefin vurulduğu bildiriliyor.
İran, misilleme olarak yüzlerce insansız hava aracı (drone) fırlattı. Bunlar, İsrail hava sahasına ulaşmadan ABD, Birleşik Krallık ve Ürdün’ün yardımıyla Irak ve Suriye hava sahalarında etkisiz hale getirildi. Şu ana kadar İran tarafından balistik füze kullanılmadı. İsrail hükümeti, sığınaklarda bekleme emrini iptal etti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, operasyonu "çok başarılı" olarak nitelendirdi. Ancak her savaşın bir bedeli olduğunun altını çizdi. Halkı zihinsel olarak hazırlıklı olmaya, sığınaklara yakın durmaya ve gerekli gıda stoklamaya çağırdı.
İsrail, sivil uçuşlara hava sahasını kapattı. Yerel havayolları uçaklarını Avrupa’ya kaydırmaya başladı. Ayrıca sinagoglarda Şabat ibadetleri iptal edildi. Musevi topluluklarında güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı. Ulusal Güvenlik Komitesi, İsrailli vatandaşlara yabancı ülkelerde açıkça Musevi sembolleri taşımamaları konusunda tavsiyelerde bulundu.
ABD yetkilileri, Washington’un İsrail operasyonuna katılmadığını vurguladı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, operasyon hakkında bilgi sahibi olduklarını ancak yalnızca kendi güçlerini korumaya odaklandıklarını söyledi. Donald Trump da bu saldırıyı "sürpriz değil" olarak değerlendirdi ve İran’ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı.
İran, bu saldırıların nükleer programını ve füze yeteneklerini daha da güçlendirmesi gerektiğini gösterdiğini düşünüyor. Resmi Tahran nükleer haklar konusunda daha sert bir duruş sergilemeye başladı. Dışişleri Bakanı Abbas Araqçi, ABD’nin İsrail saldırısının arkasında olduğunu iddia etti. Yüksek Lider Ali Hamaney, İsrail’in ağır bir cezayla karşılaşacağını açıkladı.
Uluslararası toplum tüm taraflara itidal çağrısı yapıyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa ve Çin yetkilileri, durumun daha da tırmanmaması gerektiğini vurguladı. Türkiye, Suudi Arabistan ve Umman, İsrail’in bu eylemini şiddetle kınadı.
Bu tırmanış, bölgedeki istikrarı ciddi biçimde tehdit ediyor. Saldırılar ve misillemelerin ne ölçüde yayılacağı belirsizliğini koruyor. Ancak bir şey net — Orta Doğu yeni, tehlikeli bir evreye giriyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler