
Esselamu aleyküm. Bugün 18 Mayıs, Pazar. Geride kalan hafta, İstanbul’da Rusya ile Ukrayna arasında başlatılan doğrudan müzakerelerle hatırlanacak. Ancak bu müzakereler beklenildiği kadar ciddi geçmedi. Öte yandan, hafta boyunca ABD Başkanı Donald Trump, Arap ülkelerinde adeta paraya boğuldu. Aşağıda haftanın en önemli olaylarını hatırlayalım.
İstanbul görüşmeleri
16 Mayıs’ta, Türkiye’nin İstanbul şehrinde, Rusya ile Ukrayna arasında üç yıl aradan sonra ilk kez doğrudan görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeyi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin teklif etmişti. Kiev bu teklifi kabul etti ve Cumhurbaşkanı Zelenskiy, en üst düzey yetkililerle birlikte Türkiye’ye gitti. Ancak Putin müzakerelere katılmadı. Rus heyetine yine üç yıl önce olduğu gibi yardımcısı Vladimir Medinskiy başkanlık etti.
Rusya’nın yaklaşımından hayal kırıklığına uğrayan Zelenskiy de müzakerelere kendisi katılmayacağını açıklayarak, bakan yardımcıları seviyesinde bir heyet gönderdi. Bu ciddiyetsiz görüşmelerde elbette savaşı bitirmeye yönelik herhangi bir anlaşma sağlanamadı.
Rusya, Sumı ve Harkiv’i de alabilir
İstanbul’daki görüşmeler haftanın en önemli olayı olduğu için biraz daha ayrıntıya girmek gerekiyor. The Economist muhabiri ve bir Ukrayna milletvekilinin paylaştığı bilgilere göre, Türkiye’deki müzakereler sırasında Rus heyetinin başkanı Medinskiy, Rusya isterse Sumı ve Harkiv bölgelerini de işgal edebileceği tehdidinde bulundu. Ayrıca, Ukrayna heyeti başkanı Umerov’a Rusya’nın ebedi savaşa hazır olduğunu söyleyerek, “Biz İsveç’le 21 yıl savaştık. Siz ne kadar savaşabilirsiniz?” diye sordu.
Rusya ateşkese razı olmadı
İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna tarafı öncelikle ateşkes sağlanmasını hedeflemişti. Ancak Rusya buna razı olmadı. Ruslar, savaşı geçici olarak durdurmayı hatta tartışmak bile istemedi. Sonrasında Rus heyeti başkanı Vladimir Medinskiy, bu durumu bir Rus kanalına verdiği röportajda yorumladı. Ona göre, savaşlar ve müzakereler her zaman paralel yürür. Savaşı durdurup sonra müzakereye oturmayı önerenler tarihi bilmiyor, dedi.
Trump paraya boğuldu
ABD Başkanı Donald Trump, ilk yurt dışı turu kapsamında üç Arap ülkesini ziyaret etti. Suudi Arabistan, BAE ve Katar Trump’ı büyük bir ihtişamla karşıladı: deve kervanları, geleneksel kadın dansları, kırmızı halılar… Ancak en gösterişli olan, imzalanan anlaşmalar oldu. Suudi Arabistan ile 600 milyar dolarlık, Katar ve BAE ile ise toplamda 1 trilyon doları aşan anlaşmalar yapıldı.
Bu anlaşmalar savunma, uçak alımı ve yapay zeka yatırımlarını kapsıyor. Anlaşmaların hacmi o kadar büyüktü ki, bazı söylentilere göre Araplar Trump’ın Filistin’i tanıması için yatırım yapıyor. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun son dönemde Trump’a küskün olduğu düşünülürse, bu ihtimali göz ardı etmek zor.
Trump, Culani ile görüştü
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Devlet Başkanı olmuş Ahmad eş-Şara, yani tanınan adıyla Ebu Muhammed el-Culani ile görüşmesini ayrı bir başlıkta ele almak gerekir. Çünkü bu gerçekten eşsiz bir gelişmeydi. Washington, düne kadar Culani’yi dünyanın en tehlikeli teröristlerinden biri olarak görüyor ve başına ödül koymuştu. Ancak şimdi ABD Başkanı onunla tokalaştı ve Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıkladı. Böylece Trump, Suriye’ye yeni bir şans vermiş oldu.
Trump ile görüşmesi, Culani’yi artık tamamen meşrulaştırmış sayılıyor. Çünkü artık Suriye’nin gelişmesi önünde herhangi bir engel kalmadı. Geriye sadece bu fırsatı değerlendirip çağdaş bir devlet gibi ilerlemek kaldı.
Trump–Putin görüşmesi masada
Hafta boyunca İstanbul ve Suudi Arabistan’daki açıklamalardan anlaşıldı ki, Ukrayna’daki savaş ancak Donald Trump ile Vladimir Putin arasında yapılacak bir görüşme ile sona erebilir. Başta Trump da İstanbul’a gitmek istiyordu ama Putin’in katılmayacağı öğrenilince ABD Başkanı fikrini değiştirdi. Uçakta dönüş yolundayken şu sözleri söyledi:
“Ben gitmediysem, o da gitmeyecek tabii…”
Trump, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu Türkiye’ye, Rusya-Ukrayna müzakerelerine katılması için göndermişti. Ancak bu da gerçekleşmedi çünkü Rusya, Rubio seviyesinde bir diplomat bile göndermedi. Bakan Rubio da açıkça şu yorumu yaptı:
“Trump ve Putin görüşmeden hiçbir şey çözülemez.”
Gazeteciler Trump’a Putin ile ne zaman görüşeceğini sordular. O da, BAE ziyaretinden sonra memnuniyetle görüşeceğini, ancak şu an için eve gidip yeni doğan torununu görmek istediğini söyledi. Putin ile görüşmenin belki 2–3 hafta içinde gerçekleşebileceğini ifade etti. Böylece Trump’tan yeni bir zaman çerçevesi duymuş olduk.
Zelenskiy–Putin görüşmesi? İmkânsız...
Hafta içinde bir başka görüşme de tartışıldı: Zelenskiy ile Putin’in buluşması. Ancak bana göre bu görüşme asla gerçekleşmeyecek. Çünkü Putin her şeyi yalnızca Trump ile yapacağı görüşmeyle çözmek istiyor.
İşte size bu haftanın önemli gelişmeleri. Elbette dünyada daha birçok olay yaşandı, ancak üç yıl sonra yapılan ilk doğrudan Rusya–Ukrayna müzakereleri ve Trump’ın Gazze’deki Filistinli halkın akrabaları olan Arap liderlerle yaptığı görüşmeler, diğer tüm haberleri gölgede bıraktı.
Şu anda dünyada, bu iki savaşı bitirmekten daha önemli bir konu yok. Umarız, önümüzdeki hafta barışa bir adım daha yaklaşırız…
Hazırlayan: Utkir Jalolhonov
Foto kolaj: Kun.uz
İstanbul MüzakereleriRusya UkraynaDonald TrumpArap ÜlkeleriAteşkes TartışmasıSavaş İhtimalleriUluslararası İlişkilerDiplomatik Görüşmeler Haberler
Telegram’da «Zamin»i takip edin! Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler