
İspanya'da yoksullukta belirgin bir düşüş yaşanmış olsa da, bu değişikliklerin nüfusun en savunmasız ve yoksun kesimlerinin hayatlarını yeterince etkilemediği belirtiliyor. Bu, ülkede yoksulluk ve sosyal dışlanmayla mücadele eden EAPN-ES ağı tarafından hazırlanan son 15 yıllık "Yoksulluk Durumu" raporunda belirtildi.
Resmi rakamlar düşüyor, ancak sorun devam ediyor
Rapora göre, İspanya'da yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altındaki kişi sayısı 2023'te %26,5'ten %25,8'e düştü - bu yaklaşık 200 bin daha az kişi demek. Ancak buna rağmen, 12,5 milyon vatandaş hala yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında yaşıyor.
Gizli yoksulluk: çalışan ama yoksul
EAPN-ES tarafından sağlanan verilere göre, nüfusun %32'si "çalışan yoksulluğu" durumunda. Yani bu kategorideki vatandaşların istikrarlı bir geliri var, ancak kendilerine yaşam için gerekli koşulları sağlamakta zorlanıyorlar. Bu durum İspanya'daki yoksulluğun sadece işsizliğin değil, aynı zamanda etkisiz sosyal politikaların da sonucu olduğunu gösteriyor.
Hiçbir zaman %25'in altına düşmeyen bir sorun
EAPN-ES raporunun en dikkat çekici yönlerinden biri, yoksulluk oranının son 10 yılda hiçbir zaman %25'in altına düşmemiş olmasıdır. Resmi azalmalara rağmen, bu sorun sosyal sistemde temel reformlar gerektiriyor.
Çocuk yoksulluğu: en tehlikeli gösterge
Rapor ayrıca İspanya'daki çocuk yoksulluğu seviyesini "endişe verici" olarak değerlendirdi. Buna göre, bu gösterge Avrupa Birliği'ndeki en yükseklerden biridir. Bu, gelecek nesiller için fırsatların kısıtlanmasına ve toplumsal eşitsizliğin kronikleşmesine yol açabilir.
Sosyal politikada eksik olan nedir?
Raporun yazarlarına göre, ülkede uygulanan sosyal politikalar nüfusun en savunmasız kesimlerine doğrudan yardım etmeyi hedeflemiyor. Sonuç olarak, birçok insan yoksulluktan kurtulma fırsatı bulamadan uzun yıllar sosyal izolasyonda yaşamaya zorlanıyor.
Rakamlar iyileşiyor, ancak gerçek tablo hala ciddi. İspanya'nın yoksullukla mücadelesi resmi olarak somut sonuçlar gösterse de, bu değişikliklerin toplumun en dezavantajlı kesimlerinin hayatlarını yeterince etkilemediği açık. AB'nin önde gelen çocuk yoksulluk oranı da endişe verici bir işaret.
Sosyal eşitlik ve tam kapsayıcı politikalar daha da kararlı ve etkili önlemler gerektiriyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler