İngiltere'de terör tehdidi var mı?

Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'da gerçekleşen son derece tehlikeli ve saygısız kundaklama saldırısına ilişkin dava süreci sona erdi. Bu saldırı yalnızca insan hayatını tehdit etmekle kalmadı, aynı zamanda uluslararası barış ve güvenlik konularını da ciddi şekilde etkiledi. Mahkeme tarafından tespit edilen bilgilere göre, bu saldırı Rusya devletinin yakın müttefiki olan Wagner askeri grubu ile bağlantılı olup, bu grubun Britanya'daki önde gelen iş birlikçileri aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.

Mahkemede 23 yaşındaki Jakim Rose, 20 yaşındaki Ugnius Asmena ve 23 yaşındaki Nii Mensah'ın, kundaklama yani kasten yangın çıkarma ve insan hayatını tehlikeye atma gibi ağır suçlardan suçlu bulunduğu açıklandı. Bu kişiler, Londra’nın doğu kısmında bulunan ve Ukrayna’ya insani yardım (Starlink internet ekipmanları dahil) gönderen bir depoyu ateşe verdiler.

Soruşturma ve yargılama süresince elde edilen bilgilere göre, bu saldırının arkasında 20 yaşındaki Dylan Earl ve 23 yaşındaki Jake Reeves bulunmaktaydı. Bu kişiler Wagner grubu adına saldırıyı organize etmiş ve diğer suçluları yönlendirmiştir. Earl ve Reeves suçlarını önceden kabul etmiş olup, davaları ayrı şekilde görülmüştür.

2024 yılı 20 Mart gecesi yarısı civarında gerçekleşen saldırı sonucu, Cromwell Industrial Estate’deki depo neredeyse tamamen yanmış ve yaklaşık 1 milyon sterlinlik maddi zarar meydana gelmiştir. O gece olay yerine 60 itfaiyeci sekiz özel itfaiye aracıyla sevk edilmiştir.

Kundakçılardan Mensah, bu eylemi cep telefonu aracılığıyla canlı yayınlamıştır. Video görüntüleriyle, benzin yardımıyla depo kapılarına yakıt dökülüp şiddetli yangın çıkarıldığı doğrulanmıştır.

Tır şoförlerinden biri bu yıkıcı yangını durdurmaya çalışmış ancak ne yazık ki başarılı olamamıştır. Cesur girişimi kamuoyu tarafından büyük takdirle karşılanmıştır.

Yargılama süresince Wagner bağlantılı kişilerin Londra’nın diğer bölgelerinde, özellikle Mayfair’deki lüks restoran ve şarap dükkanlarına yönelik başka kundaklama saldırıları planladıkları ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, aynı bölgede yaşayan zengin bir Rus muhalifi kaçırma girişimi de gündemdeydi.

Şu anda Dylan Earl, Birleşik Krallık’ta 2023 yılında kabul edilen Ulusal Güvenlik Yasası kapsamında suç işleyen ilk kişi olarak tarihe geçmiştir. Bu yasa, düşman devletlerin Britanya’daki faaliyetlerini kısıtlamak amacıyla çıkarılmış ve büyük hukuki öneme sahiptir.

Metropolitan Polisi Terörle Mücadele Birimi Başkanı Dominic Murphy’nin açıklamasına göre, bu suç, Rusya bağlantılı örgütler tarafından Britanya’da “aracılar” vasıtasıyla gerçekleştirilen tehlikeli bir faaliyet olduğunu açıkça göstermektedir. Bu aracılar, Britanya vatandaşı olup yabancı devletlerin çıkarları doğrultusunda kendi ülkelerinde yasa dışı eylemler gerçekleştirmiştir.

Earl’ün Telegram üzerinden Wagner grubu ile doğrudan iletişimde olduğu ve onların talimatlarını yerine getirdiği belirlenmiştir.

Beşinci şüpheli Ashton Evans, bir kez terör faaliyeti hakkında bilgi vermemekten suçlu bulunmuş, ancak depo kundaklaması hakkında bilgi vermemek suçundan beraat etmiştir. Altıncı kişi Dmitry Pauluskas ise beraat etmiştir.

Duruşmada konuşan Başsavcılığın Terörle Mücadele Birimi Başkanı David Cauthern şöyle dedi: “Bu tür suç teşkil eden eylemler Birleşik Krallık topraklarında kesinlikle kabul edilemez. Mahkeme kararları kesindir ve kimse cezadan kaçamaz.”

Bu olay, Birleşik Krallık’ta düşman devletlerin etkisinde olabilecek kişilere karşı ciddi önlemler alınması gerektiğini göstermektedir. Aynı zamanda Britanya güvenlik servislerinin faaliyetlerini daha da güçlendirmesi gerekmektedir. Wagner grubunun başka ülkelerde de benzer faaliyetlerde bulunduğu zaten bilinmektedir. Britanya’daki bu olay, tehdidin gerçek ve geniş çaplı olduğunu doğrulamaktadır.

Bu nedenle kamuoyundan ve tüm vatandaşlardan dikkatli olmaları, herhangi bir şüpheli hareketi derhal kolluk kuvvetlerine bildirmeleri istenmektedir. Çünkü barış, güvenlik ve bağımsızlık hepimiz için eşit derecede önemlidir.

Telegram’da «Zamin»i takip edin!