ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın 15 Ağustos’ta Alaska’da Kremlin lideri Vladimir Putin ile görüşmesinin pozisyonları netleştirme girişimi olduğunu açıkladı. Ona göre bu adım, gerçekliği doğrudan anlamak, onun niteliğini ve yönünü değerlendirmek için yürütülen pragmatik bir girişim sayılmaktadır.
Rubio’nun vurgulamasına göre, Beyaz Saray’ın liderinin Putin’le önceki üç-dört telefon görüşmesi beklenen sonucu vermedi, bu yüzden Trump Putin’le şahsen görüşüp durumu “insanın gözüne bakarak” değerlendirmeyi gerekli görüyor. Buradan hareketle, kişisel diyalog yoluyla bazı belirsizliklerin çözülebileceğini, gerçek hedef ve çıkarların netleşebileceğini kaydetti.
“İnsanlar şunu anlamalı — Başkan Trump için bu görüşme taviz değildir,” dedi Rubio. Onun sözlerine göre bu inisiyatif artık “kim ne söylüyor?” değil, “kim ne istiyor ve hangi şekilde elde etmeyi düşünüyor?” sorularına açık cevap bulmaya yöneliktir. Yani bu — yön belirleme, pozisyonları aydınlatma ve sonraki kararlar için mantıksal bir temel oluşturma girişimidir.
Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı, basında Putin’le görüşmenin Putin için bir zafer olduğu ve bu yolla izolasyondan çıktığı yönündeki açıklamalara da yanıt verdi. Vurguladığı gibi, böyle değerlendirmelerden farklı olarak, görüşme — siyasi gürültü değil, “masa etrafında” işin özü gereği net soru-cevap yapmak, pozisyonları karşılaştırmak ve sonuçta karar almak için yapılan bir iştir.
“Toplantı — pozisyonları netleştirmek ve karar almak için yapılan bir iştir. Ben tüm kanıtlara sahip olmak istiyorum. Ben bu adamın gözüne bakmak istiyorum. Ve bu, Başkanın da yapmak istediği şeydir,” dedi ABD Dışişleri Bakanı. Rubio bununla, kişisel temas vasıtasıyla sinyalleri doğrudan alma, “kendi gözüyle görme” yönteminin öncelikli olduğunu vurguladı.
Rubio’nun fikrine göre, onlar görüşme sırasında bu yaklaşımın başarıya ulaşma ihtimali olup olmadığını hızla anlayacaklar. Ona göre en önemlisi — tartışmayı uzatmak değil, süratle net sonuca varmak, sonraki adımları kesin olarak planlamak ve sonucu sorumlulukla ilan etmektir. Bu anlamda, Alaska’daki diyalogun “taviz” değil, “netleştirme ve değerlendirme” aşaması olarak görüldüğü vurgulandı.