İtalya’da dini kıyafetler meselesi yeniden gündemin merkezinde. Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki “İtalya Kardeşleri” (Fratelli d’Italia, FDI) Partisi, kamu alanlarında burka, peçe ve çarşaf giymeyi yasaklayan yeni bir yasa tasarısını parlamentoya sundu. Bu bilgi partinin resmî sitesinde paylaşıldı.
Yasa tasarısı yalnızca dini kıyafetlere yönelik kısıtlamaları değil, aynı zamanda ülkedeki camilerin finansman kaynaklarını açık ve şeffaf denetim altına almayı da öngörüyor. Bu girişim, İtalya’da dini azınlıkların hakları ve ulusal güvenlik konularına ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Yasa tasarısı neyi kapsıyor?
FDI milletvekilleri, parlamentonun alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’ne “Ayrımcılığa Karşı” adlı belgeyi sundu. Tasarıda burka, peçe ve çarşafın devlet kurumlarında, eğitim kurumlarında ve diğer kamu alanlarında yasaklanması teklif ediliyor. Ayrıca camilerin faaliyetlerinde mali şeffaflık kuralları getiriliyor; dini kuruluşlar yurt dışından bağış veya yatırım alırsa, bunu açık raporlarla bildirmek zorunda kalacak.
Tasarıda ayrıca “zorla evlendirme” suçuna yönelik cezaların ağırlaştırılması da yer alıyor. Aile bireyleri tarafından kız çocuklarının zorla evlendirilmesi durumları ağır suç olarak değerlendirilecek ve cezalar artırılacak.
Yasağı ihlal edenlere para cezası
Tasarıya göre, kamu alanlarında burka veya çarşaf giyen kişilere 300 ila 3000 euro arasında para cezası verilebilecek. Yetkililere göre bu önlemin amacı, “kamu güvenliğini sağlamak ve İtalyan kadınlarının özgürlüğünü korumak.”
Bu yılın başlarında Meloni koalisyonundaki diğer sağ parti “Lega” da benzer bir yasa tasarısını parlamentoya sunmuştu. Ancak söz konusu teklif sadece yüzü kapatan kıyafetleri kapsıyor ve FDI önerisine göre daha dar kapsamlı.
Şu anda “Lega” tasarısı parlamento komitesinde inceleniyor. Uzmanlar, iki girişimin gelecekte birleştirilebileceğini tahmin ediyor. Tartışma tarihi henüz belirlenmemiş olsa da, parlamentodaki sağ partilerin çoğunluğu nedeniyle yasanın kabul edilme olasılığı yüksek görülüyor.
Uzmanlar ne diyor?
Siyasetçiler ve hukukçular bu girişimi farklı şekillerde değerlendiriyor. Kimileri bunu “ulusal güvenliği güçlendirme adımı” olarak desteklerken, kimileri de “dini azınlıkların kişisel özgürlüklerini kısıtlama” olarak eleştiriyor.
Avrupa insan hakları kuruluşları, İtalya hükümetini dini özgürlük ve insan haklarını güvence altına almaya çağırdı. Ancak Meloni hükümeti kararlı: “Her bireyin özgürlüğü, güvenlik sınırlarını aşmamalıdır.”
“Zamin”i Telegram'da okuyun!