Avrupa'da artan jeopolitik gerilim sırasında, Alman nüfusu kendi güvenliğini sağlamak için yeni çözümler arıyor. Son aylarda ülkede özel barınaklara, yani ev koşullarında kullanılmak üzere tasarlanmış mini-bunkerlere olan talep keskin bir şekilde arttı. Bu haber BILD tarafından bildirildi.
Analistler, Rus ordusu veya dronlar tarafından olası provokasyonlar hakkındaki endişelerin Alman vatandaşlarının zihninde gerçek bir korku haline geldiğini belirtti. Bu nedenle, yerel üreticiler yeni tür güvenlik cihazları sunmaya başladı.
Bu tür ürünler arasında ilk olarak BSSD Defence tarafından geliştirilen "ev bunkeri" prototipi piyasaya sürüldü. Bu koruyucu modül 16 metrekarelik bir alana sahiptir ve duvarları 20 santimetre kalınlığında demir-betondan yapılmıştır.
Projeyi yaratan mühendisler, onu haftanın yedi günü boyunca özerk yaşama imkanı sağlayan bir mini ev olarak tanımlıyor. İçinde dört katlanır yatak, duş, tuvalet, mini mutfak ve pencere işlevi gören bir ekran bulunmaktadır. Işık sistemi, kişinin ruh haline uygun olarak renk ve parlaklığı değiştirebilir.
BSSD Defence başkanı Mario Payde, sığınmanın dronlara, minomyot bombalarına ve hatta 107 milimetrelik füze saldırılarına dayanabileceğini söyledi. Yeraltına birkaç metre derinliğinde kurulursa, nükleer patlamanın etkisini 20 kilometrelik bir yarıçapta söndürmek mümkündür.
"İnsanların bunkeri korkunç bir beton kutu olarak değil, modern bir koruma aracı, huzurun bir sembolü olarak algılamasını istiyoruz," dedi Payde.
"Ev-bunker"in fiyatı temel yapısında 50.000 €'dan başlıyor, tam donanımlı versiyonu ise 150.000 €'ya ulaşıyor. Her bir bunkeri hazırlamak yaklaşık 70 iş günü sürer.
Uzmanlar, bu tür ürünlere olan ilginin Almanya'nın çeşitli şehirlerinde hızla arttığını belirtti. Bazı üreticiler bu modelleri yalnızca özel evler için değil, aynı zamanda işletmelerde, okullarda ve küçük kasabalarda da uygulamaya koymayı planlıyor.
Ekonomistler, "ev-bunker" eğiliminin Avrupa güvenlik politikasında yeni bir aşama işaret ettiğini düşünüyor. Vatandaşlar artık sadece istikrarlı elektrik veya internet hakkında değil, aynı zamanda fiziksel koruma hakkında da düşünmeye başladılar.
Bu yaklaşım, özellikle Rusya ve Batı arasındaki ilişkilerin soğuduğu bir dönemde, Avrupa toplumunda güvenlik kültürünün yeni bir seviyeye yükseldiğini göstermektedir.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!
