CO₂ Emilimini Sağlayan Yeni Bir Biyolojik Malzeme Geliştirildi

İsviçre’nin Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü ETH Zurich’ten bilim insanları, atmosferdeki karbondioksiti (CO₂) etkili bir şekilde emebilen ve 3D baskı ile üretilebilen biyolojik olarak aktif bir malzeme geliştirdiklerini duyurdu. Bu açıklama kurumun resmi kaynaklarında paylaşıldı.

Yeni geliştirilen bu malzeme, "siyanobakteri" olarak bilinen eski mikroorganizmaları içeren özel bir jel yapısından oluşuyor. Dünyadaki yaşamın en eski formlarından olan bu bakteriler, düşük ışıkta bile fotosentez yapma yeteneğine sahip.

Malzeme, karbonu bağlamak için iki farklı mekanizma kullanıyor:

• Organik yöntem: Bakteriler güneş ışığını kullanarak CO₂’yi biyokütlelerine dönüştürüyor.
  
• Mineral yöntem: Yaşam döngüleri sırasında kalsiyum karbonat gibi karbonat mineralleri üretiyorlar ve bu da karbonun uzun vadeli, stabil bir şekilde tutulmasını sağlıyor.
  

Laboratuvar deneyleri, bu malzemenin 400 gün boyunca sürekli olarak CO₂ emdiğini ve her bir gramı yaklaşık 26 miligram karbondioksit bağladığını ortaya koydu. Karbonun büyük bir kısmı mineral formda depolanıyor, bu da süreci oldukça verimli hale getiriyor.

Siyanobakteriler özel bir hidrojel kaplama ile çevrelendiğinden, bir yıldan uzun süre aktif kalabiliyor ve bu da malzemenin uzun ömürlü kullanımını sağlıyor.

Bu yenilikçi malzeme mimari projelerde de kullanılmaya başlandı. Örneğin:

• Venedik Mimarlık Bienali'nde Kanada Pavyonu’nda "Picoplanktonics" isimli bir yerleştirme sergilendi — üç metreye kadar yüksekliğe sahip ağaç gövdesi benzeri iki yapı. Her biri yılda 18 kg CO₂ emebiliyor; bu, 20 yaşındaki bir çam ağacı ile eşdeğer.
  
• Milano Trienali'nde ise "Dafne's Skin" isimli bir konsept tanıtıldı — bu proje, canlı malzemelerin geleceğin binalarının dış yüzeylerini nasıl dönüştürebileceğini ve ahşap yüzeylerde mikroorganizmalarla yoğun yeşil bir patina nasıl oluşabileceğini gösteriyor.
  

Araştırma lideri Profesör Mark Tibbitt’in belirttiğine göre, gelecekte bu tür canlı malzemeler binaların dış cephe kaplamalarında kullanılabilir ve böylece şehir altyapıları devasa birer karbon emici sisteme dönüşebilir.

Bu malzemenin büyümesi için yalnızca güneş ışığı, besin içeren yapay tuzlu su ve havadaki CO₂ yeterli, bu da teknolojiyi çevre dostu ve enerji açısından verimli kılıyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!