
El Chiringuito TV muhabiri François Gallardo'nun aktardığı habere göre, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, “Barcelona”yı 10 milyar euroya satın almak üzere bir teklif hazırlığı içinde. Burada konu milyonların ötesinde, doğrudan milyarlar söz konusudur.
Bu miktar, futbol dünyasında oldukça büyük bir rakam olarak değerlendiriliyor. Ancak mesele sadece kulübü satın almakla sınırlı değil.
“Barcelona”, Katalonya'nın bir sembolü, uzun bir tarih, Şampiyonlar Ligi zaferleri, Lionel Messi ve Johan Cruyff gibi efsaneler ile birlikte binlerce hayranın kendini sıradan bir taraftar olarak görmeyip, bir nevi kulübün sahibi saydığı bir yapıdan oluşuyor. Şimdi ise birileri tüm bunları tek bir çek karşılığında satın almak istiyor.
Son yıllarda Suudi Arabistan, spor piyasasında büyük bir oyuncu haline geldi. 2021'de Muhammed bin Selman liderliğindeki Kamu Yatırım Fonu aracılığıyla “Newcastle United”ın kontrol hissesi ele geçirildi.
Cristiano Ronaldo, Karim Benzema ve Neymar gibi yıldızlar, Avrupa'da hayal bile edilemeyecek şartlarla Suudi liga yöneldi. Ayrıca, 2034 FIFA Dünya Kupası ev sahipliği de krallığa verilmiş durumda.
Şimdi ise hedef, Avrupa futbolunun en büyük devlerinden biri: “Barcelona”. Kulübün mevcut mali durumu zor bir durumda; borçlarının 2,5 milyar euroya ulaştığı tahmin ediliyor.
Katalanlar, yıllardır mali krizin eşiğinde mücadele ediyor: varlıklar satıldı, “finansal kaldırıcılar” devreye sokuldu, futbolcuların kaydını gerçekleştirmek için çeşitli çözümler arandı. Kulüp Başkanı Joan Laporta'nın 2026'daki seçimlerde yeniden aday olmayacağını açıkça belirtmesi de dikkat çekiyor.
Böylesi bir açıklama genelde ciddi süreçlerin arka planda olduğuna işaret eder. Öne sürülen 10 milyar euroluk teklif, tüm borçları kapatabilir ve üstüne, transfer piyasasında birkaç dönemi hiçbir kısıtlama olmadan geçirmek için fırsatlar yaratabilir.
İş dünyası açısından bu anlaşma, kulüp için bir “kurtuluş simidi” olarak görünebilir. Ancak en büyük engel, socios (kulüp üyeleri).
Kulübün 100 binden fazla kayıtlı üyesi bulunuyor ve bu üyeler seçimlerde oy kullanarak stratejik kararların alınmasında belirleyici rol oynuyor. “Barcelona”, tek bir zengin sponsorun sahip olduğu bir kulüp değil; üyelerin yönettiği bir camiaya ait.
Bu yönüyle, modern futbol çağında kolayca satılabilecek kulüpler arasında değil, “halkın kulübü” fikrinin son kalelerinden biri olarak görülüyor. Kulübü sociosların onayı olmaksızın satmak pratikte mümkün değil.
Teorik olarak, kulübün bazı ticari alanlarının ayrı ayrı satın alınması veya bu alanlara yatırım yapılması mümkün olabilir; ancak bu, kulübün tamamının değil, yalnızca belirli bir bölümüne yatırım yapılması anlamına gelir. Katalanlar için “Mes que un club” yani “Bir kulüpten fazlası” mottosu, yalnızca boş bir söz değil, bir kimlik meselesidir.
Bir sabah “Artık kulübün sahibi Suudi Arabistanlı bir prens” şeklinde bir açıklama yapılırsa, Camp Nou'daki reaksiyonun yalnızca basit bir memnuniyetsizlikle sınırlı kalmayacağı, sert bir karşı duruşa dönüşebileceği muhtemeldir. Aynı zamanda modern futbolun kuralları değişiyor.
“Manchester City” Birleşik Arap Emirlikleri şayhına ait ve son yıllarda neredeyse bütün kupaları kazanıyor. “Paris Saint-Germain” ise Katar projesine dönüştü ve Şampiyonlar Ligi'nde finalist olup sonunda kupayı kazanan bir takıma dönüştü.
Bu örnekler, modern futbol dünyasında büyük yatırımların çok şeyi değiştirebileceğini gösteriyor. Eğer Suudi sermayesi “Barcelona”ya giriş yaparsa, kulüp birkaç sezon içinde Avrupa'nın zirvesine dönme potansiyeline sahip olabilir.
Fakat mesele fiyat meselesidir: “Barcelona” her zaman kupalardan daha fazlasını ifade etti. Bu, tarihe ve ilkelere sahip bir ruhun kulübüdür.
Şimdilik konuşulanlar, yalnızca bir muhabirin ortaya attığı söylentilerden ibaret. Yine de 21. yüzyıl futbolunda böylesi haberlerin çoğu zaman gerçek bir sürece dönüştüğünü görmek mümkün.
Socioslar büyük bir seçim karşısında kalabilir: mali darboğazdan çıkmak için büyük bir yatırımı kabul etmek mi yoksa prensipleri koruyarak borçlarla yaşamaya devam etmek mi? Romantizm pragmatizme, gelenekler ise milyarlara karşı.
Şu anda “Barcelona”, La Liga'da 43 puanla lider konumda. Sahada her şey yolunda görünüyor.
Ancak kulislerde, kulübün kaderini bütünüyle değiştirebilecek bir dramın olgunlaşmakta olduğu ihtimali var. “Zamin”i Telegram'da okuyun!
Ctrl
Enter
Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler
Bilgi
Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.
Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.