Beşar Esad’ın Gizli Arşivi: 8 Milyon İnsan Gözetim Altında!

Suriye eski Başkanı Beşar Esad yönetimi altında, ülkenin istihbarat servislerinin halk üzerinde kitlesel ve gizli gözetleme yaptığı ortaya çıktı. Almanya'nın Deutsche Welle gazetesi, Suriye İçişleri Bakanlığı'ndaki kaynağına dayandırarak, çarpıcı ve korkunç bilgileri deşifre etti.

Buna göre, Esad rejimi, ülke nüfusunun yaklaşık üçte biri olan, yani yaklaşık 8 milyon kişiyi düzenli olarak izledi ve onların yaşamları, kişisel bilgileri ve siyasi faaliyetleri hakkında kapsamlı arşivler oluşturdu. Bu, aslında ülkenin tarihindeki en büyük siyasi gözetleme ve takip operasyonu olarak nitelendiriliyor.

Bakanlık yetkilisinin ifadelerine göre, bu geniş çaplı gözetleme çalışmaları çoğunlukla siyasi sebeplerle gerçekleştirilmiş. Özel servislerin dikkatine giren kişiler genellikle hükümete karşı çıkan, protestolara katılan, rejimi eleştiren muhalif siyasetçiler, aktivistler ve gazetecilerdi. Çoğu zaman terörizmle suçlanan bu kişiler, yasa dışı bir şekilde tutuklanmış ya da uzun süreli hapis cezalarına çarptırılmıştır.

Birçok Suriyeli, sadece ülke içindeki denetim noktalarında ya da yurt dışına çıkmaya çalışırken, kendilerinin özel servisler tarafından izlendiğini öğrenmişti. Bu gözetleme sistemi, bu kişilerin tüm kişisel bilgilerini kapsayan, hatta aile üyeleri ve yakın akrabaları hakkında bile ayrıntılı arşivler oluşturmuştu.

Beşar Esad yönetimi altındaki baskıcı politikalar, uluslararası toplumun ciddi eleştirilerine neden olmuştu. Esad ailesinin yarım asırdan fazla süren otoriter yönetimi, 2024 yılı sonunda dramatik bir şekilde sona erdi. O dönemde ülkede faaliyet gösteren "Hay'at Tahrir al-Sham" silahlı grubu, başkent Şam ve diğer büyük şehirleri ele geçirerek, Esad rejimini devirmeyi başardı.

Bu olaylardan sonra Beşar Esad ve ailesi Rusya'ya kaçtı. Böylece, ülkedeki uzun süren rejim sona erdi. Ülkenin yeni lideri olarak "Hay'at Tahrir al-Sham"ın eski lideri Ahmed al-Shara atandı. Yeni lider, Batı ülkeleriyle ilişkileri iyileştirmeye çalışacağını belirterek, ülkenin dış politikasını değiştirmeye karar verdiğini açıkladı.

Bu açıklamadan sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, Suriye'ye uygulanan bazı ekonomik ve siyasi yaptırımları kaldırma sürecine girdi. Bu kararlar, öncelikle ülkedeki demokratik değişiklikleri desteklemek amacıyla alınmıştı.

Uluslararası uzmanlar, Suriye'deki yeni siyasi yönetimin ortaya çıkmasının, ülkenin uluslararası izolasyondan çıkmasını ve siyasi ile ekonomik toparlanmasını sağlayabileceğini belirtiyor. Ayrıca, Esad döneminde yaşanan baskılar ve insan hakları ihlalleri ile ilgili uluslararası incelemeler yapılması da mümkün.

Ancak, ülke önünde hala pek çok karmaşık ve ciddi sorun bulunuyor. Esad rejimi döneminde gözetleme ve takip kurbanı olmuş milyonlarca insanın haklarının iade edilmesi, onlara adalet sağlanması önemli görevlerden biri olarak görülüyor.

Bu konuda uluslararası insan hakları örgütleri, Suriyelilerin haklarını savunmak ve Esad rejiminin suçlarını araştırmak için uluslararası işbirliğini güçlendirmeye çağırıyor. Çünkü Esad dönemiyle ilgili kitlesel gözetleme ve baskı politikaları, uluslararası hukuk normlarına göre ciddi bir suç olarak değerlendirilmektedir.

Genel olarak, Suriye'deki Esad rejimi döneminde gözetim ve takip edilen insan sayısının açıklanması, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha bu ülkedeki duruma çekiyor. Bu da, ülkenin yeni yönetimine demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet inşa etme yolunda büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Bugün Suriyeliler, geleceğe umutla bakma şansına sahipken, bu zorlukları aşmak ve ülkeyi demokrasi yoluna sokmak için uluslararası toplumun desteği çok önemli olmaya devam etmektedir.