PSG’nin baş antrenörü Luis Enrique, Tottenham’a karşı oynanacak Avrupa Süper Kupa maçı öncesinde düşüncelerini dile getirdi. Karşılaşma bugün, 13 Ağustos gecesinde, İtalya’nın Udine kentindeki “Bluenergy” stadında yapılacak. Maçı Portekizli João Pedro Pinheiro yönetecek. “Bu kez sezona biraz farklı başlıyoruz. Final — büyük bir olay, büyük bir aşama. Tottenham’a karşı maçımızı sabırsızlıkla bekliyoruz. Tottenham’ın planının nasıl olacağını bilmiyorum. Takım yakın zamanda teknik direktör değiştirdi. Onlar bir aydır birlikte çalışıyor, biz ise sadece bir hafta. Ama bu mazeret değil. Tüm gücümüzü vereceğiz,” — sözlerini UEFA’nın resmî sitesi aktarıyor.
Şüphesiz, final — sezonun başlangıç düdüğünde bile rekabet seviyesinin yüksek olacağı bir aşamadır. Enrique’nin sözlerindeki sakin güven, PSG’nin hazırlık süresinin kısalığını mazerete çevirmeyeceğini; aksine her epizotta sıkılık, disiplin ve şut isabetini talep edeceğini gösteriyor. Onun vurgusunda “büyük olay, büyük aşama” ifadesi, turnuvanın simgesel değerini de açığa çıkarır: zafer yalnızca bir kupa değil, tüm sezona ruhsal bir itki.
Londra ekibinin yakın zamanda teknik adam değiştirdiğine dair hatırlatma, rakibin üslupsal bir “belirsizlik bölgesi”ne sahip olduğunu gösterir. Bu — taktiksel beklenmedik bir yıldızcık gibidir: pres yüksek mi olacak yoksa derinliğe mi yaslanılacak, kanatlar hızlı kontra ataklarla mı işleyecek — bunların hiçbirine kesin yanıt yok. Enrique tam da bu belirsizliği “sahada okumak” isteğini belirtiyor ve takımından oyun içinde hızlı uyum talep ettiği hissediliyor.
Bununla birlikte, PSG ekibi için yalnızca bir haftalık ortak çalışma — lojistikte, mikro takım kimyasında ve pozisyon geçişlerinde hızlı karar demektir. Böyle koşullarda duran toplar — kornerler, süratli yeniden diziliş, ikinci top mücadelesi — kabul edilen planın omurgasına dönüşür. Enrique’nin “tüm gücümüzü vereceğiz” kararlılığı tam da bu detaylarda görünür: sahanın her metresine dikkat, her pres tetikleyicisini isabetle işletmek.
Bluenergy’deki duru gecede ritmi hangi takımın kontrol edeceği — oyunun ölçüsü burada belirlenecek. PSG’nin yönelimi — topun bakışına sahip olmak, yüksek hızda dolaşım ve rakibin tehlikeli alanlarına derin giriş. Tottenham ise yenilenen fikirleriyle baskıyı parçalamaya, boşluğa çıkmaya ve hızlı vuruşlara umut bağlar. Belirleyici unsurlar: merkezde kararların hızı, savunma arkasındaki alanın kapatılması ve elbette takım ruhu.
Finalin bir anda çözülmesi hiç zor değil: bireysel maharet, kalecinin refleksi ya da kâğıtta görünmeyen takım emeği — hepsi sonuca etki eder. Enrique’nin dediği gibi, mazeret yok: gecede çan gibi çınlayan “tüm varımızı vereceğiz” şiarı sahada sınavdan geçecek. Taraftarlar ise sabırsızlıkla bekledikleri şovu alacak — final ruhu budur.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
