İran, İsrail ve ABD’ye çağrı yaptı: çatışmanın derhal durdurulmasını talep etti

Ortadoğu’da gerilimin artmasıyla birlikte, İran hükümeti arka planda barışı sağlamak için ciddi adımlar atmaya başladı. The Wall Street Journal’ın Ortadoğu ve Avrupa yetkililerine dayandırdığı haberine göre, İran aracılar vasıtasıyla İsrail ve ABD’den askeri operasyonları derhal durdurmalarını istedi.

Bilgilere göre, ABD İsrail’in saldırılarına doğrudan katılmayacağını garanti ederse, İran Washington ile görüşmeleri yeniden başlatmaya hazır olduğunu bildirdi. Ayrıca Tahran, İsrail’e de çağrıda bulunarak şiddeti durdurmanın iki ülke için de faydalı olacağını vurguladı.

İranlılarla görüşen Arap diplomatlarına göre, Tahran İsrail’in “yıpratma savaşını” uzun süre sürdüremeyeceğinin farkında. Yahudi devleti ise nihayetinde diplomatik bir yol aramak zorunda kalabilir. İranlı yetkililer ise İsrail’in bu çatışmadan çıkmak için net bir stratejisi olmadığını ifade etti. Uzmanlar ise nükleer tesislere ciddi zarar verebilmek için ABD’nin desteğinin şart olduğunu vurguluyor.

WSJ’nin haberine göre, ABD ile müzakereler olmazsa, İran nükleer programını hızlandırma ve savaşın kapsamını genişletme tehdidinde bulundu. Ancak Arap arabuluculara göre, Tahran nükleer görüşmelerde ciddi tavizler vermeye hazır olduğuna dair belirgin bir işaret göstermedi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) değerlendirmelerine göre, İran’ın nükleer tesislerine yapılan saldırılar henüz büyük kayıplara yol açmadı. Bu nedenle İsrail’in şu an için askeri operasyonları sürdürmek için tüm gerekçelere sahip olduğu belirtiliyor.

Bilindiği gibi, İsrail ve İran’ın karşılıklı saldırıları 13 Haziran gecesi başladı. Yahudi devleti “Asi Aslan” adlı askeri operasyonu yürütüyor. Bu kapsamda İsrail ordusu İran’daki nükleer ve askeri tesislere birkaç kez saldırı düzenledi.

İran ise bu hareketlere karşılık olarak “Hakiki Söz 3” adlı operasyonu başlattı ve İsrail’e yüzlerce füze gönderdi. İran’ın dini lideri yaptığı açıklamada İsrail’in saldırılarını suç olarak niteledi ve Yahudi devletini “acı ve korkunç bir kaderin” beklediği konusunda uyardı.

Şu anda iki ülke de birbirine yönelik saldırıları durdurmuş değil. Çatışmanın daha da büyüyüp büyümeyeceği ya da diplomatik bir çözüm bulunup bulunmayacağı ise uluslararası toplumun ve büyük devletlerin etkisine bağlı. Tüm umutlar barış ve müzakerelere bağlı. Telegram’da «Zamin»i takip edin!