Dünya finansal sisteminde yeni bir sorunlu konu tartışmaların merkezine yerleşti: Avrupa devletlerine ait milyarlarca dolarlık altın rezervleri neden ABD’de saklanıyor ve bu rezervler vatanlarına geri getirilmeli mi? Bu tür sorular Avrupa Parlamentosu’nun eski milletvekili Fabio De Masi tarafından gündeme getirildi ve Financial Times bu konuda ayrıntılı bilgi verdi.
Bilgilere göre, Almanya ve İtalya ABD’den sonra dünyanın en büyük altın rezervlerine sahip ülkeleri olarak kabul ediliyor. Almanya’da 3.352 ton, İtalya’da ise 2.452 ton altın var. Rezervlerinin büyük kısmı — yani 245 milyar dolarlık külçeleri — halen Amerika’daki Federal Rezerv Sistemi’nde saklanmaya devam ediyor.
Altının geri getirilmesi teklifinin gündeme gelmesinin arkasında birkaç etken var. Birincisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Federal Rezerv Sistemi’ne yönelik eleştirileri ve birkaç kez saldırması Avrupa ülkelerinin endişesini artırdı. İkincisi, dünyadaki jeopolitik istikrarsızlık ortamında, Almanya ve İtalya siyasetçileri kendi rezervleri üzerinde tam ve bağımsız bir kontrol sağlamanın gerekliliğini vurgulamaya başladılar.
Bavyera Hristiyan Sosyal Birliği’nden eski milletvekili Peter Gauweiler’in görüşüne göre, Bundesbank altın rezervlerini saklarken hiçbir şekilde taviz vermemeli ve ulusal çıkarlar öncelikli olmalı. “Son on yılda altını yurtdışında tutmak güvenli ve istikrarlı oldu mu, bunu yeniden değerlendirmeliyiz,” dedi.
Aynı zamanda, Avrupa Vergi Mükellefleri Derneği de Almanya ve İtalya’nın maliye bakanlıkları ve merkez bankalarından Federal Rezerv’e bağımlılığı yeniden gözden geçirmelerini talep ediyor. Onların belirttiğine göre, ABD’deki altın üzerinde tam kontrol sağlamak mümkün değil ve “Trump’ın Federal Rezerv’in bağımsızlığını zedelemesi” Avrupa’da ciddi endişe yaratıyor.
Değerli metaller uzmanı Peter Boehringer ise altının vatana geri getirilmesi fikrinin ABD’nin mevcut yönetimiyle ilgili olmadığını, kriz zamanlarında varlıklar üzerinde tam yasal ve fiziksel kontrol ihtiyacıyla bağlantılı olduğunu özellikle vurguladı. “Altın, merkez bankaları için son çare varlığıdır. Bu yüzden onu kendi ülkesinde, üçüncü şahıslar için risk oluşturmadan saklamak çok önemli,” diyor uzman.
Sonuç olarak, Avrupa ülkelerinin altın rezervlerini ABD’den çıkarma konusu şu anda sadece ekonomik değil, stratejik bir soruna da dönüşmüş durumda. Böyle bir durumda, altının nerede saklandığı üzerinde yürütülecek siyasi ve hukuki kontrol tüm taraflar için öncelikli bir önem taşımaktadır. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler
