İran, İsrail ve ABD arasındaki çekişmeler giderek daha ciddi bir hal alıyor. Yakın zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede kendi tutumunu bir kez daha kesin bir şekilde dile getirdi. Putin’in belirttiğine göre, İran’a karşı gerçekleştirilen herhangi bir sebepsiz askeri saldırı hiçbir şekilde gerekçelendirilemez. Böyle eylemlerin uluslararası hukuk normlarına tamamen aykırı olduğunu ifade etti.
“İran’a karşı hiçbir gerekçesi olmayan mutlak saldırı için hiçbir temel ve gerekçe yoktur,” dedi Putin.
Putin’in vurguladığı gibi, şu anda tüm bölge ve çevresi keskin ve istikrarsız bir durumda. Rusya lideri, İran’a gelen Arakçi ile yaptığı görüşmede, Rusya’nın bu durum karşısında kesin ve açık bir tutumu olduğunu ve bu bakış açısının hem uluslararası alanda hem de BM Güvenlik Konseyi’nde kararlılıkla savunulduğunu hatırlattı.
“Meydana gelen olaylara karşı bakış açımız iyi biliniyor, açıkça ifade edildi ve Rusya adına Dışişleri Bakanlığı tarafından dile getirildi. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi’nde hangi tutumu benimsediğimizden haberdarsınız,” dedi Putin.
22 Haziran’a geçilen gece ABD ordusu, İran’ın en önemli nükleer tesislerine saldırdı. Bu saldırıdan sonra ABD Başkanı Donald Trump, İran’ı sert karşılık vermekten kaçınmaya ve tüm anlaşmazlıkları diplomatik yollarla çözmeye çağırdı. Trump’ın sözlerine göre, uranyum zenginleştirme merkezleri “tamamen yok edildi” olarak ilan edildi, ancak Tahran bu iddiayı reddetti ve Amerikalıların saldırılarının sonuçsuz kaldığını belirtti.
Sonraki günlerde İsrail ve İran arasındaki gerginlik daha da arttı. İsrail, İran’ı gizli bir askeri-nükleer program yürütmekle suçlayarak 13 Haziran’da geniş çaplı bir operasyon başlattı. Operasyon kapsamında nükleer tesisler, üst düzey askeri yetkililer, hava üsleri ve savunma sistemleri hedef alındı. İran ise bu suçlamaları reddediyor ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) da bu ülkede nükleer silah üretildiğine dair net kanıt olmadığını bildirdi.
En acı olanı ise, her iki tarafın da birçok kez roketler ve insansız hava araçlarıyla karşılıklı saldırılar gerçekleştirmesi oldu. Sonuçta, sivil halk arasında ölü ve yaralı sayısı artıyor. İran Sağlık Bakanlığı’na göre ülkede 220’den fazla kişi hayatını kaybetti, 2.800’den fazla kişi yaralandı. Ayrıca, Rusya’daki İran Büyükelçisi Kazem Jalali, ölü sayısının 300’e yaklaştığını bildirdi. İsrail’de de onlarca kişi öldü, binin üzerinde kişi yaralandı.
Şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlık gün geçtikçe artıyor ve taraflar istikrarı yeniden sağlamak yerine karşılıklı tehdit ve saldırılarla cevap vermeye devam ediyor. İsrail, nükleer program tamamen durmazsa operasyonların devam edeceğini açıkladı; İran ise, kendi topraklarına saldırılar durmazsa saldırılarını artıracağını duyurdu.
Böylece, küresel güvenlik ve barış için ciddi bir tehdit ortaya çıkıyor. Bu durum sadece Orta Doğu için değil, tüm dünya için tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Uluslararası uzmanlar, insanlık yararına tüm tarafların işbirliği ve diplomasi yolunu seçmesi gerektiğini düşünüyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler
