SSCB hala 'yasal olarak var mı?': Kremlin danışmanından tartışmalı açıklama

Rusya Devlet Başkanı Danışmanı Anton Kobyakov, St. Petersburg'da düzenlenen uluslararası hukuk forumunda hararetli tartışmalara yol açan bir açıklama yaptı. Ona göre Sovyetler Birliği "hukuki açıdan hâlâ eksik ve resmen var olan bir yapı" olarak değerlendiriliyor. Bu haberi TASS ve diğer Rus medya kuruluşları duyurdu.

“SSCB’nin tasfiye süreci yanlış yürütüldü”

Anton Kobyakov, bu sonuçların yalnızca Rus hukukçular tarafından değil, uluslararası hukukçular tarafından da uzun yıllardır ileri sürüldüğünü vurguluyor. Zira eğer 1922 yılında SSCB Halk Temsilcileri Kongresi tarafından kurulmuşsa, o zaman feshedilmesi de aynı organın, SSCB Kongresi'nin kararıyla gerçekleştirilmesi gerekirdi. Ama tarihte böyle bir karar alınmadı.

Ayrıca, 8 Aralık 1991'de imzalanan ve SSCB'nin dağılmasını hukuken pekiştiren Belavezha Anlaşması'nın meşruiyetini de sorguladı. Ona göre, bu belgeler RSFSC, Ukrayna ve Belarus SSC'lerinin yüksek konseyleri tarafından onaylanmıştı, ancak onların böyle bir yetkisi yoktu.

Ukrayna'daki savaşın bir iç süreç olduğu yönündeki tartışmalı fikir

Kobyakov, bu "hukuki mantığa" dayanarak Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri eylemlerini "iç meseleler" olarak değerlendirdi. Ona göre, güncel olayları tam olarak anlayabilmek için SSCB'nin dağılmasına ilişkin hukuki değerlendirmenin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

"SSCB Vatandaşları" - radikal bir hareket ve buna karşı önlemler

Bu fikir yalnızca Kremlin'de değil, Rusya'daki bazı radikal gruplar arasında da canlı ve aktif olarak varlığını sürdürüyor. 2000'li yılların başında "SSCB Vatandaşları" adı altında bir hareket ortaya çıktı. Üyeleri kendilerini Sovyet vatandaşı olarak görüyorlardı ve Rus devlet kurumlarını tanımamaya çalışıyorlardı.

2022 yılında bu grup Rusya Adalet Bakanlığı tarafından aşırılıkçı örgüt olarak tanındı ve lideri Sergey Taraskin 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Putin'in tarihe karşı tutumu

Bilindiği üzere Vladimir Putin de geçmişte SSCB'nin dağılmasından duyduğu üzüntüyü birkaç kez dile getirmişti. Bu olayı "20. yüzyılın en büyük jeopolitik trajedisi" olarak niteledi.

Zamin.uz editörlerinden:
Anton Kobyakov'un bu açıklaması sadece hukukçuların değil, siyaset bilimcilerin ve uluslararası toplumun da dikkatini çekti. SSCB'nin "hukuki varlığı" iddiaları neyi gösteriyor? Bu fikirler Rus dış politikasında yeni stratejik yönelimlerin temelini oluşturacak mı?

Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Gerçekten SSCB henüz bitmedi mi?