date
views 55

HRCP Raporu: PECA 2025, Pakistan’da Sivil Özgürlükleri Zayıflatıyor

HRCP Raporu: PECA 2025, Pakistan’da Sivil Özgürlükleri Zayıflatıyor
İnsan Hakları Komisyonu (HRCP) tarafından yayımlanan açık ve sert bir raporda, 2025 tarihli Elektronik Suçları Önleme Yasası’nın (PECA) vatandaşları korumaktan çok devlet kontrolü için bir araç haline geldiği ifade edildi.

Dijital ortam küresel ölçekte gelişmeye devam ederken, Pakistan’ın bu yeni yasal düzenlemesi ilerleme değil, siber güvenlik ve dijital yönetişim kılıfı altında otoriterliğe dönüş anlamına geliyor.

HRCP’nin PECA 2025’e ilişkin kapsamlı incelemesi, rahatsız edici bir tablo ortaya koyuyor: yasa vatandaşları siber suçlardan korumaktan ziyade, devletin dijital ifade, muhalefet ve özel hayata yönelik denetimini sıkılaştırıyor.

Rapor, hükümetin bu yasayı gazetecileri, aktivistleri ve muhalefet seslerini “kamu düzenini ve ulusal güvenliği koruma” bahanesiyle hedef almak için kullandığını öne sürüyor. Yeni değişiklikler ise önceki versiyonun aşırılıklarını düzeltmek yerine, 2016’daki ilk PECA yürürlüğe girdiğinden beri gelen eleştirileri daha da artırmış durumda.

HRCP’nin en temel endişelerinden biri, PECA 2025’te kullanılan belirsiz ve fazla geniş ifadeler. “Yalan haber”, “devlet karşıtı içerik” ve “siber terörizm” gibi terimlerin yasal tanımı net değil, bu da kolluk kuvvetlerine geniş takdir yetkisi sağlıyor.

Raporda bu belirsizliğin tesadüfî değil, bilinçli olarak yapıldığı belirtiliyor. Bu sayede yetkililer yasayı genellikle hükümet politikalarını eleştiren bireyler ya da gruplar üzerinde seçici biçimde uygulayabiliyor. HRCP’ye göre bu muğlaklık, korumak için değil, susturmak için tasarlanmış.

Aynı derecede endişe verici bir diğer konu ise devlet kurumlarına verilen genişletilmiş gözetim yetkileri. PECA 2025, Federal Soruşturma Ajansı (FIA) ve diğer güvenlik birimlerine dijital iletişimleri izleme, engelleme ve el koyma konusunda daha fazla özerklik sağlıyor. Uzun süredir sivil toplumun talep ettiği yargı denetimi ise büyük ölçüde yok ya da çok zayıf bir şekilde yer alıyor.

HRCP, bu tür denetimsiz gözetimin özel hayatın gizliliği ve adil yargılanma hakkı gibi temel hakları tehdit ettiğini, Pakistan siber uzayını kuşku ve korku alanına çevirdiğini belirtiyor.

Özellikle gazeteciler ve bağımsız medyanın orantısız şekilde hedef alınması raporda vurgulanıyor.

Pek çok örnekte, gazetecilerin yolsuzluk, insan hakları ihlalleri ya da askeri baskılarla ilgili haberleri nedeniyle PECA hükümleri uyarınca gözaltına alındığı, tacize uğradığı ya da siber soruşturmalara tabi tutulduğu belirtiliyor. Devlet bunun yalnızca dezenformasyonla mücadele olduğunu savunsa da, eleştirmenler bunun rahatsız edici gerçeklerin bastırılması için kullanılan genel bir gerekçeye dönüştüğünü söylüyor. HRCP bu eğilimin yalnızca basın özgürlüğünü zayıflatmakla kalmadığını, aynı zamanda demokratik kurumlara olan halk güvenini de aşındırdığını ifade ediyor.

PECA 2025’in sivil toplum üzerindeki soğutucu etkisi açıkça hissediliyor. Özellikle toplumsal cinsiyet hakları, azınlıklar ve siyasi reform konularında çalışan aktivistler, tehditlerin ve dijital tacizlerin arttığını bildiriyor. Bu yasa, siber zorbalık ya da nefret söylemini önlemekten ziyade, özellikle çevrimiçi ifade edilen muhalif görüşleri suç sayan bir araç olarak görülüyor.

Bu ortam, birçok insan hakları savunucusunun sosyal medyada daha temkinli davranmasına ve kendini sansürlemesine yol açıyor.

HRCP’nin tespitleri, Pakistan’daki daha geniş siyasi bağlamda özellikle endişe verici. Ülke ekonomik istikrarsızlık, artan aşırıcılık ve azalan basın özgürlüğüyle boğuşurken, devletin eleştiriye tahammülsüzlüğü de giderek sertleşiyor.

Bu bağlamda PECA 2025, izole bir yasal gelişme değil, daha büyük bir otoriter eğilimin parçası olarak ortaya çıkıyor.

Sivil özgürlükler, devletin kontrol arayışında giderek gözden çıkarılabilir hale geliyor ve PECA gibi yasalar bu kontrolün inşasında temel yapı taşları haline geliyor.

HRCP raporu ayrıca, PECA 2025’in yasalaşma sürecindeki şeffaflık eksikliğini de eleştiriyor.

İlgili taraflarla yapılan istişareler minimal düzeyde kalmış, meclis tartışmaları ise en iyi ihtimalle yüzeysel olmuş. Digital Rights Foundation ve Bolo Bhi gibi dijital haklar örgütleri de HRCP’nin eleştirilerine katılarak, önerilerinin dikkate alınmadığını ve yasanın kabul sürecinin ne şeffaf ne de demokratik meşruiyete uygun olduğunu belirtiyor.

HRCP raporunun belki de en kaygı verici yönü, PECA 2025’in uzun vadeli etkilerine dair değerlendirmesi. Bu yasa yalnızca bugün eleştirel sesleri susturmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki devlet aşırılıkları için de emsal teşkil ediyor. Çevrimiçi platformların siyasal katılım, aktivizm ve gazetecilik için hayati olduğu dijital çağda, böyle bir mevzuat interneti özgürlükle değil, korkuyla yönetilen bir alana dönüştürme riski taşıyor.

Uluslararası gözlemci kuruluşlar da bu duruma dikkat çekmiş durumda. Amnesty International ve Human Rights Watch, PECA 2025’i geriye dönük bir adım olarak nitelendirerek Pakistanlı yetkilileri dijital yasaları uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumlu hale getirmeye çağırdı. HRCP, devletlerin siber suçlarla mücadelede meşru bir çıkarı olabileceğini kabul etmekle birlikte, bu amacın ifade özgürlüğü ve sivil haklar pahasına gerçekleştirilemeyeceğini vurguluyor.

Pakistan’ın dijital haklar konusundaki gidişatı hâlâ belirsizliklerle dolu. HRCP raporu, PECA 2025’in başarısız bir reform girişiminden ziyade, bilinçli bir baskı mekanizması olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu yasa, ulusal güvenlik söyleminin özgürlükleri nasıl kısıtlamak için kullanılabileceğini ve yasama araçlarının nasıl kontrol mekanizmasına dönüştürülebileceğini gözler önüne seriyor. Pakistan kendini küresel sahnede demokratik bir devlet olarak sunmaya devam ederken, PECA 2025 bu iddialarla çelişen açık bir örnek olarak öne çıkıyor.
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Haberler » Dünya » HRCP Raporu: PECA 2025, Pakistan’da Sivil Özgürlükleri Zayıflatıyor