ABD’nin İran’daki nükleer tesislere düzenlediği geniş çaplı saldırıdan sonra bölgede keskin bir jeopolitik durum oluştu. İran parlamentosu üyeleri şimdi ülkenin elindeki en büyük stratejik silahlardan biri olan — Hürmüz Boğazı’nı kapatma olasılığını tartışıyorlar.
Parlamentonun milli güvenlik ve dış politika komisyonu üyesi İsmail Kowsari’ye göre, bu konudaki son kararı İran Milli Güvenlik Konseyi verecek. Bu, uluslararası ticaret ve enerji piyasasında büyük dalgalanmalara yol açabilir.
Hürmüz Boğazı’nın stratejik önemi
Hürmüz Boğazı, Basra ve Umman Körfezlerini birbirine bağlar; kuzeyde İran, güneyde ise Umman ile sınır komşusudur. Bu deniz yoluyla dünyada ihraç edilen petrol ürünlerinin yaklaşık yüzde 20’si ve sıvılaştırılmış doğalgazın büyük bir kısmı taşınır.
Yani, İran bu koridoru geçici olarak kapatırsa, dünya petrol piyasasındaki istikrar ciddi bir tehdit altında kalır. Bu sadece petrol fiyatlarının yükselmesi değil, aynı zamanda küresel enflasyon ve lojistik çöküşe de yol açabilir.
ABD saldırısı ve sonuçları
Hatırlatmak gerekirse, 22 Haziran’a giren gece ABD, İran’ın üç ana nükleer tesisini hedef alan bir operasyon düzenledi. Pentagon’a göre, bu saldırıda 125 askeri uçak yer aldı. İsrail’in de işbirliğiyle gerçekleştirilen saldırı sonucunda Natanz, İsfahan ve Fordow tesisleri ciddi şekilde hasar gördü.
MAAE’nin açıklamasına göre, şu ana kadar radyasyon seviyesinde bir artış kaydedilmedi. Ancak İran yönetimi, bu saldırının cevapsız kalmayacağını, olası askeri ve ekonomik önlemler alınacağını belirtti.
Boğaz kapatılırsa ne olur?
Uluslararası uzmanların daha önce belirttiği gibi, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması yalnızca ABD’ye değil, tüm dünya ekonomisine bir darbe olacaktır. Bu önlem İran’ın elindeki en etkili “ekonomik silah” olarak kabul edilir. Boğaz kapatılırsa, petrol tedarikinde büyük kesintiler meydana gelir.
Bazı analistlere göre, dünyada tüketilen petrol ürünlerinin yüzde 20–30’u tam olarak bu koridor üzerinden taşınmaktadır.
Sonuç
İran ve ABD arasındaki gerilim yeni bir aşamaya yükseldi. Hürmüz Boğazı ile ilgili olası bir abluka, sadece askeri değil, ekonomik savaşlar dönemine de kapı açabilir. Milli Güvenlik Konseyi’nin kararı tüm dünya için büyük önem taşıyacaktır. Bu nedenle, önümüzdeki günlerdeki siyasi süreçler sadece bölge değil, uluslararası arenada da ilgi odağında olacak. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler
