Seyahat etmeyi düşündüğümüzde, gözümüzün önüne internetteki fotoğraflarda cazip görünen şehirler, doğa manzaraları ve ünlü binalar gelir. Fakat gerçekte onların görünüşü farklı olabilir. Bazı yerlerde fotoğraflardaki gibi romantik bir atmosfer değil, kalabalık insanlar, yorgunluk ve rahatsızlıklarla karşılaşabilirsiniz. Seyahatçiler bu durumlarla ilgili deneyimlerini paylaşıyor.
Venedik: gondoldaki hayal yolculuğu her zaman başarılı değil
Venedik denince gözümüzün önüne sulu kanallar ve gondollar gelir. Ancak turistlerin çokluğu öyle bir seviyedeki, basit bir yürüyüş sihirli bir izlenim değil, kalabalık arasında yorgunluğa dönüşüyor. Gondolda gezinti de her zaman beklendiği gibi çıkmıyor. Çünkü gondolcu çeşitli manzaralardan bahsetmek zorunda değil, rota ise çoğunlukla fotoğraflarda gösterilen romantik yollardan uzak olabiliyor.
Santorini: eski güzelliği kalabalık bozuyor
Ege Denizi’ndeki Santorini adası fotoğraflarda adeta bir masala benziyor. Kayalara oyulmuş evler, safir gibi sular ve beyaz binalar herkesi etkiliyor. Onun ünlü gün batımı bütün dünyadan insanları çekiyor. Ancak buranın eksikliği — aşırı kalabalık turistler. Onlar adanın romantik atmosferini bozuyor ve izlenimi söndürüyor.
Karl Köprüsü: efsanelerdeki gibi boş değil
Prag’ın simgelerinden biri — Karl Köprüsü. İnternette çoğunlukla sisli ve boş görünen fotoğraflar var. Ama gerçekte öyle değil. Gece yarısı olmasına rağmen köprü turistlerle dolup taşıyor. Herkes aydınlatılmış kaleyi fotoğraflamak istiyor, ama bunun sonucunda bütün atmosfer kayboluyor. Seyahatçilerin dediğine göre, köprüdeki heykeller fotoğraflardaki kadar etkileyici değil, çoğunlukla gri ve kapkara görünüyor.
Moğolistan: romantik hayalden çok zor yaşam koşulları
Moğolistan düşünüldüğünde, çoğu kişi büyük bozkırlar, atlar ve milli giysili insanları hayal eder. Ama bu ülkedeki hayat daha zordur. Yolların sadece %20’si asfaltla kaplı, nüfus ise çoğunlukla göçebelerden ibaret. Birçok bölgede mobil iletişim yok, köylerde eczane veya küçük dükkan bulabilirsiniz. Restoran veya oteller hakkında ise umut etmemek lazım. Fakat yerel pazarlar ve gıda dükkânları beklenenden çok daha iyi donatılmış olur.
Antarktika: romantik değil, zorlu bir yolculuk
Antarktika çoğu kişi için hayali bir yer. Ama oraya gitmek pahalı ve tehlikeli. Seyahatçiler için en zoru — Drake Boğazı’nı geçmek. Bu bölge dünyadaki en fırtınalı deniz yollarından biri olarak biliniyor. Rüzgâr hızı saatte 100 km’ye ulaşabilir, dalga yüksekliği ise 15 metreye çıkabilir. XVII–XIX yüzyıllarda burada yüzlerce gemi batmıştır. Bu yüzden Antarktika gezisi bir hayal olmakla birlikte ciddi bir sınavdır.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
