Xabi Alonso Real Madrid’de. Şimdi kim değişecek – kulüp mü yoksa teknik direktör mü?

Kulüp yeni teknik direktör için gerekli oyuncuları getirecek mi? Teknik adam Leverkusen’de uyguladığı yöntemleri Madrid’de sürdürmeye devam edecek mi?

Real Madrid, Xabi Alonso ile anlaşmaya vardığını resmen açıkladı. İspanyol teknik direktör, 2028 yılına kadar takımı yönetecek ve Haziran ayında başlayacak olan Kulüpler Dünya Kupası ile birlikte resmi olarak göreve başlayacak.

Alıntılar:

“… Eve döndüm. Bu kulüple olan bağlar hiçbir zaman kopmadı. Valdebebas’a dönüşümle birlikte duygular yeniden canlandı.”

“… Buraya kendi şartlarımla değil, birlikte ekip olarak çalışmak için geldim.”

“… İnsanların oyunumuza bakıp, ‘işte bu gerçek bir takım’ demelerini ve stadyuma keyif almak için koşmalarını istiyorum.” (Xabi Alonso)

“2018’de Real Madrid’in genç takımını yönetirken, nerede olman gerektiğini zaten biliyorduk. Tam burada. Bu senin kaderin.” (Florentino Pérez)

Kaçınılmaz bir olay

Xabi Alonso ile Real Madrid’in yeniden buluşması sadece bir zaman meselesi gibiydi – ve sonunda gerçekleşti. Kulüple geçmişteki ortaklık her iki tarafı da doğal olarak yakınlaştırdı. Alonso’nun, sözleşmelerine daha önce oynadığı kulüplerden teklif gelirse olumlu karşılanması gerektiğini şart koştuğu bildiriliyor. Pérez’in sözleri bunu doğruluyor.

Pérez, 2018/19 sezonuna atıfta bulundu ve geçen altı yılda hem Real hem de Alonso bu buluşma için gerekli adımları attılar. Alonso, Madrid’den ayrıldıktan sonra üç yıl Real Sociedad’ın genç takımını çalıştırdı, ardından 2022 sezonunun ortasında zor durumda olan Bayer Leverkusen’in başına geçti. Kısa sürede takımı zirveye taşıdı ve Bundesliga şampiyonu yaptı. İşte bu şampiyonluktan sonra Alonso hakkında en üst düzeyde konuşulmaya başlandı. Liverpool, Bayern, Real ve daha birçok büyük kulüp onu teknik direktör olarak almak için sıraya girdi. Bu, Alonso’nun Real Madrid’e doğru attığı adımlar oldu çünkü futbolda kural şudur: en iyilerden biriysen seni Real bekler.

Alonso, adeta Çehov’un hikâyelerindeki duvarda asılı tüfek gibiydi: sadece ne zaman ateşleneceği, yani ne zaman Madrid’de ortaya çıkacağı bekleniyordu.

Real Madrid ise sistematik futbola karşı mücadele etmekten bıkmıştı. Diğer büyük kulüpler farklı taktik ve sistemler geliştirirken, Real basit yapısını koruyarak yıllardır başarılı oldu. Bu durum Madrid’e ayrı bir özgünlük kazandırdı. Fakat son sezonda bu yaklaşımın her zaman işe yaramadığı görüldü. Real bireysel yeteneklere, Kroos – Modrić, Vinicius – Mbappé gibi ikililere dayandı. Ama her geçen yıl ayrılan oyuncuların yerine yenisini koymak daha da zorlaştı. Modrić, Kroos veya Benzema’nın her biri kendine özgüydü ve ayrılmaları takımdan bir parça koparıyordu. Sürekli arayış içinde olmak, yıldız oyuncularla boşlukları doldurmaya çalışmak hem pahalı hem de her zaman başarılı olmuyor. Pérez artık küçük ayarlarla uzun yıllar boyunca işleyebilecek sistematik bir takıma ihtiyaç duyduğunu fark etti.

Alonso ise bunun için ideal aday. Kendi sistemine ve oyun tarzına sahip, başarı sağlamış, ayrıca karakter olarak da mükemmel – taraftarların gözdesi, oyunculukta büyük tecrübeye sahip, neredeyse tüm yıldızlarla birlikte oynamış, yani yeni nesil oyuncularla nasıl konuşması gerektiğini biliyor.

Ayrıca, özellikle ilk sezonlarda gerekli olan bir başka özellik – esneklik. Alonso, futbolculuk döneminde hem pragmatist José Mourinho’nun, hem de taktikçi Pep Guardiola’nın altında oynamış ve gerekli eğitimi almıştır.

3-4-3 – yeni bir Real mi?

Son zamanlarda ciddi yayın organlarında bile bazı endişe verici yorumlar yapılmaya başlandı. Bunlar Alonso’nun taktik düzeniyle ilgili. Genç bir teknik adam olan Alonso’nun üst düzeydeki tüm başarıları sadece 3-4-3 sistemine dayalı. Sistemsiz oynamaya alışkın Real oyuncuları için bu daha karmaşık bir dönem anlamına mı geliyor? Özellikle Rúben Amorim’in Man United’daki sıkıntıları bu konuyu daha da gündeme taşıdı, çünkü dört savunmacıdan üçlü savunmaya geçmek kısa sürede sancılı olabilir.

Real’in kadrosuna bakalım ve diyelim ki Alonso kendi bildiği sistemde oynamak isterse, hangi problemler ortaya çıkabilir:

Stoperler: Real’de üç stoper kolayca bulunabilir. Alaba ve Rüdiger gibi oyuncular öne çıkarak oynayabiliyorlar, hatta bu sistem için daha da uygun oldukları söylenebilir.

Kanat oyuncuları: İlk büyük sorun burada. Hem hücumda hem de savunmada etkili olacak oyuncular gerekir. Bu sistemde kanatlar oyunu genişletmeli, merkezde değil, kenarda kalmalı. Valverde ve Camavinga’nın bu sistemde kullanımı zorlaşabilir.

Ön libero bölgesi: Topla mücadele eden ve iyi pas atan oyuncular gereklidir. Bu pozisyon Real’in en çok oyuncu çeşitliliğine sahip olduğu alan: Ceballos, Valverde, Bellingham, Camavinga, Tchouaméni.

Ofansif orta saha: Bayer’de genellikle forvetin arkasında iki tane “on numara” oynardı. Wirtz bu sistem için mükemmeldi. Süratli, dripling yeteneği olan, gol atabilen, keskin paslar verebilen ve oyunu yönlendiren bir oyuncu olmalı. Real’deki üçlüden Vinicius, Rodrygo, Brahim bu profile tam uymuyor. Arda Güler belki uygun hale getirilebilir ama bu sezon yeterli hazırlık göstermedi.

Santrafor: Bu sistemde Mbappé’nin her türlü forvetten daha faydalı olacağı söylenebilir. Ancak önemli bir nokta var. Bu sistemde forvet ceza sahasında doğru zamanda yer almalı, sürekli bitiriş için hazır olmalı. Geriye gelip kombinasyona katılması gerekmez. Eğer Alonso’nun sistemi Mbappé’ye her maç 3–4 fırsat yaratırsa ve Mbappé 1–2 gol atarsa, rolüne razı olabilir. Mesela geç dönem Ronaldo süratini kaybedince santrafora adapte oldu. Artık keyif alarak oynamıyordu belki ama goller yeterliydi. Ya da City’ye gelen Haaland gibi — bir maçta sadece 9 kez topa dokunup 3 gol attı. Mbappé oyunu oynamaktan çok gol atmaya razı olursa, o da makineye dönüşebilir.

Bu nedenle Real’in yaz boyunca transferde aktif olması, en az iki kanat ve bir ofansif orta saha oyuncusu alması gerekiyor.

Alonso’nun esnekliği

Xabi Alonso esnek bir teknik direktör olarak biliniyor. Elindeki kadroya göre sistem kurabilme başarısı var. Bayer’de bazı büyük maçlarda (Bayern, Borussia, Inter) dört savunmacı ile de başarılı oldu. Ancak uzun vadeli başarıları hep 3-4-3 ile geldi. Farklı sistemlerde kendini kanıtlayıp kanıtlayamayacağını henüz bilmiyoruz.

Transferler

Alonso’nun gelişiyle Real’de transfer politikası da değişiyor. Şimdiye kadar Florentino Pérez istediği oyuncuyu alır, kulüp imajına veya mali getirisine bakar, o oyuncunun sisteme nasıl uyacağı ise tamamen teknik direktöre kalırdı. Bu yüzden Camavinga, Tchouaméni gibi oyuncular hep kendi yerleri dışında kullanıldılar.

Muhtemelen Alonso bunu kabul etmeyecektir. Genç teknik adam sistemine uygun profilde oyuncular isteyecek ve bu, görüşmelerde kararlaştırılmış durumda.

İlk transfer Dean Huijsen. 20 yaşındaki İspanyol stoper Premier Lig’in sürpriz oyuncularından biri oldu. Top kontrolü mükemmel, alan görüşü ve uzun mesafe pas kabiliyeti çok iyi. Alonso’nun “alonso tarzı” build-up oyununda önemli rol oynayacak.

İkinci transfer yine savunmaya — Trent Alexander-Arnold. Onu anlatmaya gerek yok. Portekiz Kupası finalinden sonra Real, Benfica’dan Álvaro Carreras için de görüşmelere başladı. 22 yaşındaki sol bek, Real altyapısından yetişti. 2017-20 yılları arasında Castilla’da oynadı, sonra Manchester akademisine geçti.

Real’in ilgilendiği diğer isim: Angelo Stiller. 24 yaşındaki orta saha oyuncusu yıllardır top kulüplerin takibinde. Bu sezon sadece Bundesliga’da değil, beş büyük ligde de birçok istatistikte en iyilerden biri oldu. Söylenene göre, onu Toni Kroos bizzat tavsiye etmiş.

Real, Arsenal’le anlaşmak üzere olan Martín Zubimendi için de devreye girebilir. Alonso onu Sociedad genç takımından A takıma çıkarmıştı.

Dikkat ederseniz bu oyuncuların hepsi top kontrolü ve pas kalitesinde üst düzey. Fakat fiziksel açıdan — geniş alan kapatma, ikili mücadeleler — sorun yaşanabilir. Kroos’un arkasında Casemiro, Bellingham’ın yanında Valverde’nin olması gibi, bu oyuncuların da koruyucuları olmalı. Alonso’nun sisteminde Tchouaméni ve Valverde gibi savaşçıların önemi büyük olacak.

Ayrıca, Alonso, Como’da kiralık oynayan Real altyapı oyuncusu Nico Paz’ı takıma geri getirmek istiyor. İtalyanlar kirayı uzatmak istese de Alonso, takımdan ayrılan Modrić’in yerine Nico Paz’ı kullanmak istiyor. Nerede çalışırsa çalışsın Alonso gençlere değer verir ve onları kadroya dahil eder. Bu da Endrick, Güler gibi yeterince şans bulamayan gençler için büyük fırsat.

Basın toplantısında Alonso, gelecekle ilgili çok konuştu: Bellingham kilit oyunculardan biri olacak, Vinicius ve Mbappé birlikte oynayacak, Rodrygo hiçbir yere gitmeyecek.

Sonuç

Tahminler ne olursa olsun, Real’in güçleneceği veya gerileyeceği yönünde farklı görüşler olsa da, yeni sezonda takım farklı olacak. Alonso’nun dinamik futbol anlayışı, aktif pres ve top kontrolü tercihleriyle Flick, Slot gibi hocalara benzediği biliniyor. Madrid’e bu fikirlerden vazgeçmeye değil, onları daha büyük sahnede ve daha büyük oyuncularla göstermek için geldi.

Bu futbol için harika bir haber. Şampiyonlar Ligi’ni kim kazanacak? El Clásico nasıl değişecek? Şimdiden bilinmez. Ama kesin olan bir şey var — her şey çok daha heyecanlı olacak.