ABD, NATO'nun doğuya doğru genişlemeyeceğini kabul ediyor: Ukrayna için umut var mı?

ABD yetkilileri, Rusya'nın NATO'nun doğuya doğru genişlemesi konusundaki endişelerinin haklı olduğunu kabul ediyor ve Ukrayna ihtilafını barışçıl bir şekilde çözme sürecinde bu konuyu tartışmaya hazır. Bu, ABD Başkanı'nın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg tarafından ABC News ile yaptığı bir röportajda belirtildi.

Özel temsilciye göre, ABD hükümeti Ukrayna'nın NATO'ya katılımı konusunun şu anda gündemde olmadığını defalarca vurguladı. İttifakın diğer üye devletlerinden bazıları da aynı tutumu benimsiyor.

Keith Kellogg ayrıca röportajında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Batılı ülkelerden NATO'nun doğuya doğru genişlemeyeceğine dair yazılı garantiler almak istediğini belirtti. Bu gereklilik, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirmek için gerekli bir koşul haline gelirse, ABD Başkanı Donald Trump bunu yerine getirmeye hazır olduğunu belirtti. Ayrıca, ABD yetkilileri bu konuda daha iddialı bir tutum sergileyerek, yalnızca Ukrayna'yı değil, Gürcistan ve Moldova'yı da NATO üyeliğine kabul etmeyi reddetmeye hazır olduklarını belirttiler.

Ayrıca, yakında İstanbul'da gerçekleşmesi beklenen Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinin ikinci turunda bir dizi acil konunun ele alınması planlanıyor. Bunlar arasında NATO ile birlikte Kırım yarımadasının kaderi, Donetsk, Luhansk, Zaporizhia ve Herson bölgelerinin geleceği yer alıyor.

Bu görüşmelerde Ukrayna heyetine ülkenin Savunma Bakanı Rustem Umerov başkanlık edecek. Tarafların bu toplantısından ciddi sonuçlar beklendiği ve bu görüşmelerin barışı yeniden tesis etme yolunda önemli bir adım olabileceği belirtiliyor.

Aynı zamanda ABD özel temsilcisi, Donald Trump'ın bu görüşmelerden çekilme olasılığından da bahsetti. Ona göre, ABD başkanı görüşmeler sırasında durumun değişmediğini ve yalnızca "kullanıldığını" hissederse, barış görüşmelerini Avrupa'ya devredebilir.

Uluslararası gözlemcilere göre bu, barış sürecinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Her halükarda, bu tür görüşmelerin sonuçları sadece Rusya ve Ukrayna için değil, aynı zamanda tüm Avrupa kıtasının güvenliği için de büyük önem taşıyor. Bu nedenle, yaklaşan İstanbul görüşmeleri tüm dünya topluluğunun ilgi odağı.