Mucizevi hayat: beyin ölümü gerçekleşen anneden bebek dünyaya geldi

ABD’nin Georgia eyaletinde yürek burkan bir olay yaşandı: birkaç ay önce beyin ölümü gerçekleştiği açıklanan Adriana Smith’in çocuğu dünyaya geldi. Bu durum sadece Amerika’da değil, tüm dünya tıbbında da gizemli ve şaşırtıcı bir vaka olarak tartışılıyor.

Adriana Smith — 30 yaşında bir hemşireydi, ikinci çocuğuna dokuz haftalık hamileyken hastaneye yatırıldı. Bilgisayarlı tomografi sonuçları beyninde birkaç kan pıhtısı olduğunu gösterdi. Doktorlar ona beyin ölümü teşhisi koydu, yani tıbben Adriana’nın yaşamı sona ermiş kabul edildi.

Ancak Georgia eyaletindeki kürtajlara yönelik yasal sınırlamalar nedeniyle, hamilelik doğuma yaklaşana kadar anne bedeni özel tıbbi cihazlar yardımıyla yapay olarak “canlı” tutuldu. Amaç, bebeğin hayatını kurtarmaktı. Bu süreç, Adriana’nın annesi ve yakınları için çok zorlu geçti, çünkü onlara Adriana’yı cihazlardan ayırma hakkı tanınmadı.

2024 yılının 13 Haziran’ında sadece 800 gram ağırlığında bir bebek — Chance — acil bir cerrahi operasyonla doğdu. Bu bilgiyi Adriana’nın annesi NBC News kanalına bildirdi. Şu anda bebek yenidoğan yoğun bakım ünitesinde özel gözlem altında tutuluyor. Doktorlar onun hayatta kalmasından umutlu ve Chance için mücadele etmeye devam ediyor. “O mücadele ediyor, lütfen dua edin,” diye seslendi Chance’in büyükannesi gazetecilere.

Sağlık çalışanları ve yerel toplum bu durumu gerçek bir mucize olarak kabul ediyor. Artık Adriana’nın bedeni cihazlardan ayrılacak ve aile onu onurla defnetme imkanına sahip olacak.

Bu olay ABD’de kürtaj yasaları ve etik meselelerle ilgili ciddi tartışmalara neden oldu. Bir taraftan tıp bilimi ve teknolojisi insan hayatını kurtarmada yardımcı olurken, diğer taraftan aile üyeleri için bu uzun süre “aydınlık ve umut” ile hüzün arasında yaşanan bir sınav oldu.

Uzmanlar, bu tür durumların çok nadir olduğunu ve tıpta “etik ikilemler” olarak bilinen karmaşık kararlar alınmasını gerektirdiğini vurguluyor. Bu olay, sadece Chance’in ailesi için değil, tüm Amerikan toplumu için de yaşam ve ölüm, insan hakları ve yasa arasındaki dengeyi bir kez daha düşünmeye sebep oldu. Telegram’da «Zamin»i takip edin!