29 Ekim'de, Rusya'nın Il-20 keşif uçağının Baltık Denizi üzerinden uçtuğu kaydedildi. Polonya Hava Kuvvetleri'nin nöbetçi MiG-29 askeri uçakları, havadaki nesneyi tespit etti, görsel olarak tanımladı ve Polonya'nın sorumluluğundaki bölgeyi terk etti. Bu, ülkenin Operasyonel Komutanlığı'nın resmi X sayfasında bildirildi.
Bildiride, Rus uçağının uluslararası hava sahası üzerinden hareket ettiği ve istihbarat görevlerini yerine getirdiği belirtiliyor. Aynı zamanda, uçuş planını sağlamadı ve transponder (iletişim tanımlayıcı cihazı) devre dışı bırakıldı. "Uçak Polonya hava sahasını ihlal etmedi," diye açıkladı komuta.
Son aylarda, Polonya ve diğer NATO ülkelerinin hava sahasında şüpheli uçuşlar ve belirsiz dronların faaliyetlerinde keskin bir artış görüldü. Bazı durumlarda, bu dronlar sivil havaalanlarının işleyişini de etkiledi.
Özellikle, 19 Eylül'de Estonya Savunma Kuvvetleri Genelkurmayı, Rusya'nın üç MiG-31 uçağının Fin Körfezi üzerinden ülke hava sahasına izinsiz girdiğini ve orada yaklaşık 12 dakika kaldığını bildirdi. Bu olayın ardından Estonya Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın geçiciişleri temsilcisine nota verdi.
Rusya Savunma Bakanlığı ise iddiaları reddetti ve "Estonya topraklarının ihlal edilmediğini, uçakların uluslararası hava sahasında yasal olarak uçtuğunu" bildirdi.
Avrupalı analistler, bu tür vakaları Rusya'nın Batı ülkelerine yönelik baskı aracı olarak hibrit savaşıyla ilişkilendiriyor. Onlara göre, Moskova askeri uçuşlar aracılığıyla NATO ülkelerinin hava savunma sistemlerini test ediyor ve yanıtlarını araştırıyor olabilir.
Polonya tarafı ise bu tür durumlarda hızlı hareket etmeyi ve hava savunmasını güçlendirmeyi önceliklerinden biri olarak belirledi. Ülkenin resmi açıklamasına göre, herhangi bir komşu ülke veya bilinmeyen uçan cihazın hava sahasına yaklaşması NATO güvenliğiyle ilgili bir konu olarak değerlendiriliyor.
Bu şekilde, Baltık gökyüzündeki gerilim bir kez daha uluslararası toplumun dikkatini çekti. Avrupa tarafı, Rusya'nın bu eylemlerini bir provokasyon olarak değerlendirirken, Moskova bunu "tipik bir istihbarat faaliyeti" olarak görüyor. Ancak gözlemcilere göre, bu tür her olay yeni bir diplomatik tartışma ve güvenlik krizi olasılığını artırıyor.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!
